Madrid’in kenar mahallerinden Vallecas’ta sıradan bir apartman dairesi… Ama 1992 yazında o daire, yalnızca İspanya’nın değil, bilinçaltının da en karanlık yerlerinden biri haline gelecekti. Olaylar, Estefanía Gutiérrez Lázaro adlı genç bir kızın hayatıyla başladı. Ve onun ölümüyle de bitmedi.

Estefanía, lise çağında, normalde sessiz ve içine kapanık bir kızdı. Ama bir gün, okul tuvaletinde arkadaşlarıyla birlikte bir deney yaptı: Ouija tahtası. Amaç, ölen erkek arkadaşlarından biriyle iletişime geçmekti. Gecikmeden başladı ve... hiç bitmedi.

İlk Kırılma: Tahtanın Kırılmasıyla Açılan Delik

İddialara göre seans sırasında tahtada yazılar belirmeye başlamış, cam bardak yerinden oynamış ve odada ani bir sıcaklık yükselmesi yaşanmıştı. Aniden bir öğretmen içeri girmiş, tahtayı alıp kırmıştı. Ama asıl kırılan şey tahtadan çok daha derindeydi: Gerçeklik perdesi.

Estefanía, o günden sonra huzur içinde uyuyamadı. Geceleri boğuluyormuş gibi uyanıyor, odasında garip gölgeler görüyordu. Annesi Concepción’un aktardığına göre, Estefanía sık sık bilinçsizce çığlık atıyor, bilinmeyen dillerde konuşuyor ve boşluğa bakarak “Onlar burada, bana dokunuyorlar” diyordu.

Ölüm ve Sonrası: Asıl Kabus Başlıyor

Altı ay süren bu boğucu süreçten sonra Estefanía, doktorların teşhis edemediği bir nedenden dolayı solunum yetmezliği geçirerek öldü. Ancak garip olan, vücudunda yanık izleri olmasıydı. Elektrik çarpması benzeri ama hiçbir alet kullanılmamıştı.

Normalde her şey burada sona ermeliydi. Ama asıl hikâye ondan sonra başladı.

Polis Tutanağında Bile Yer Alan Paranormal Şok

Estefanía’nın ölümünden kısa süre sonra, evde açıklanamaz olaylar başladı. Eşyalar kendi kendine hareket ediyor, kapılar sabaha karşı açılıyordu. Aile, olayları belgelemek için Madrid polisiyle temasa geçti.

28 Kasım 1992 gecesi, Vallecas bölge polisi çağrıldı. Polis memurları eve girdiklerinde duvarlardaki çerçevelerin kendi kendine düştüğünü, dolapların titrediğini ve evdeki sıcaklıkla soğukluk arasında garip bir salınım olduğunu kaydetti. Polis raporunda aynen şu cümle geçmektedir:

“O gece olanları rasyonel yollarla açıklamak mümkün değildi.”

Odanın Gözle Görünmeyen Yapısı

Paranormal araştırmacılar, Estefanía'nın odasında yapılan elektromanyetik testlerde bir tür enerji düğümü bulunduğunu raporladı. Bu nokta, odanın tam ortasındaydı. Frekanslar burada çarpışıyor, garip yankılar oluşuyordu. Odanın o bölgesi bir çeşit etkinleştirilmiş tünel gibiydi.

Fotoğraflar, Sesler, Kayıtlar

Evde çekilen bazı fotoğraflarda Estefanía'nın ölümünden sonra odasında beliren silüet benzeri gölgeler tespit edildi. Ve ailenin geceleri duyduğu sesler, kayıt cihazlarına şunları bırakıyordu:

  • “Ben hâlâ buradayım.”
  • “O tahtayı kapatmadınız.”
  • “Onu aldılar, sizsiniz sıra.”

Sesler insan sesi gibiydi ama metalik bir yankıya sahipti. Bu, normal bir ses kaydından çok farklı frekansta gelen bir veri aktarımı gibiydi.

Portallar ve Geri Dönemeyen Ruhlar Teorisi

Bazı ezoterik metinlerde, genç yaşta Ouija gibi araçlarla temas kuranların yanlış boyutlara geçiş yaptığı, ve oradan dönenlerin fiziksel olarak dönse de ruhsal olarak “diğer tarafa takılı kaldığı” yazılıdır. Estefanía’nın ölümünün ardından gelen süreç, bu teoriyi doğrular nitelikteydi.

İspanya Devleti Ne Yaptı?

Olayın ardından konut devlet tarafından satın alındı. Ancak kapatılmadı. Aksine, bazı üniversiteler fizik ve psikoloji bölümlerine “saha çalışması” izni verdi. Ama sonuçlar kamuya açıklanmadı. Çünkü bulunan şey, bilimsel sınırların ötesindeydi. Bir akademisyen, yazdığı ama yayımlanmayan bir makalede şöyle yazdı:

“Vallecas vakasında bir insan ölmedi. Bir ev, zamanın ötesine açık bırakıldı.”

Bugün O Ev Ne Durumda?

Görünüşte sıradan. Kiralanıyor, satılıyor, bazıları içinde yaşıyor. Ama bölgedeki komşular hâlâ geceleri o evden gelen kesik kesik çığlıkları duyduklarını söylüyor. Evde kalan bazı kiracılar, sabahları uyanıp duvarda kendilerine yazılmış gibi görünen Latince cümlelerle karşılaştıklarını bildiriyor.

Ve Belki De…

Vallecas davası, sadece bir kızın trajik ölümü değil. Bu, insan zihninin bilmediği bir alanla yaptığı ilk bilinçli temastı. O kapı hâlâ orada. Görünmüyor, ama yankısı duyuluyor. Ve her yankı, zamanla biraz daha netleşiyor. Belki bir gün… çok geç olmadan tamamen açılacak.