Dışarıdan bakıldığında "Benim neyim takip edilecek ki?" diyen insanların çoğu, veri denilen şeyin yalnızca telefon numarası ya da birkaç fotoğraf olduğunu zannediyor. Oysa gerçek çok daha sessiz, çok daha derin ve çoğu insanın tahmin bile edemeyeceği kadar acımasız bir matematikle işliyor.
Bu yazı, o görünmeyen dünyanın içini açmak için yazıldı. Evet, biraz beyin yakacak. Evet, bazı okuyucular rahatsız olacak. Ve evet… bu satırlarda "köyde bile yaşayan vasıfsız bir insanın" bilgileri nasıl işleniyor, kimler kullanıyor, neden kullanıyor… hepsi yalın haliyle anlatılıyor.
Veri Değeri Sandığından Çok Daha Büyük: Palantir’in Dokunduğu Yerler
Palantir gibi şirketler "yapay zeka + büyük veri" kombinasyonuyla çalışan dev platformlardır. Ama burada kritik olan şey şu: Bu platformlar tek bir kişinin verisini alıp incelemiyor. Onlar, milyonlarca insanın "küçük küçücük" görünen kırıntılarını bir araya getirip kolektif davranış modelleri çıkarıyor.
Bir insanın sabah kaçta uyanmasından, hangi köy yolundan yürüdüğüne; internet paketini ne kadar hızlı tükettiğinden, telefonu şarja ne zaman taktığına kadar yüzlerce küçük veri, bir araya geldiğinde şu sorulara cevap verebiliyor:
- Bu bölgede kimler ekonomik sıkıntı yaşıyor?
- Hangi topluluklar yakında göç edecek?
- Hangi köylüler hangi ürünleri ekmeye meyilli?
- Bir bölgede huzursuzluk çıkması ihtimali nedir?
- İnsanların psikolojik dayanıklılık seviyeleri ne durumda?
Evet, köyde yaşayan, telefonu eski model olan, "Ben kimim ki?" diyen kişinin bile verisi, sistemin çarkları için parça oluşturuyor. Çünkü veri dünyasında "önemsiz insan" diye bir şey yoktur. Her küçük bilgi, bir diğer bilginin eksik parçasıdır.
80 Yaşındaki Adamın Bile Verisi Neden Önemli?
Birçok yaşlı vatandaş şöyle der: "Ben 80’imi devirdim, beni takip etseler ne olacak?"
Aslında takip edilen kişi değil, takip edilen davranış modelidir.
Bir 80 yaşındaki insanın günlük rutinleri bile şu konular için kullanılır:
- Yaşlanan nüfusun sağlık eğilimleri
- Bölgesel ilaç tüketim tahminleri
- Evde bakım ihtiyacının artacağı dönemler
- Ekonomik kararların toplum üzerindeki etkileri
- Sosyal hizmetler için risk haritaları
Yani o adamın kimin umurunda olduğu değil mesele. Mesele, o adamın bir veri noktası olması.
Veri bilimi bireyi değil, bireylerin toplamından çıkan "gizli örüntüyü" umursar.
Köydeki Vasıfsız Elemanın Bile Verisi Neden Altın Değerinde?
Bir insan okuma yazma bilmeyebilir, vasfı olmayabilir, teknolojiyle hiç ilgilenmeyebilir… Ama veri sistemi onu yine de izler, işler ve anlamlandırır.
Çünkü:
- Konum verisi köy yollarının güncel kullanımlarını gösterir.
- Market harcamaları bölgesel enflasyon trendlerini ortaya çıkarır.
- Arama davranışları (örneğin "mazot fiyatı") ekonomik sıkışma sinyallerini gösterir.
- Sosyal medya hareketleri topluluk psikolojisini ortaya koyar.
- Tarım ekipmanı aramaları, gelecekte ekilecek ürün tahminine dönüşür.
Yani teknoloji çağında bilgisiz olmak, görünmez olmak demek değildir. Tam tersine, ne kadar "önemsiz" görünürsen o kadar sessiz veri bırakırsın… ve bu da modeller için çok kıymetlidir.
Palantir Tarzı Sistemler Nasıl Çalışır? Kısaca Ama Şok Edici Şekilde
Bu dev platformlar şunu yapar:
- Her insandan topladığı mikro verileri bir araya getirir.
- Bu verileri yapay zekâ ile birleştirip davranış haritaları oluşturur.
- Haritayı hükümetlere, büyük şirketlere, güvenlik kurumlarına analiz olarak sunar.
Ve ortaya şöyle sonuçlar çıkar:
- Bir mahallede suç oranının artacağı haftalar önceden tahmin edilir.
- Şirketlerin fiyat artırmak için en uygun zamanı belirlenir.
- Hangi bölgede insanlar hangi haber türlerine daha duyarlı analiz edilir.
- Toplumun psikolojik eğilimleri büyük ölçekte ölçülür.
İşte bu yüzden veri – senin benim zannettiğimizden çok daha büyük bir silahtır.
Gerçek Tehlike: Bireyi Değil, Toplumu Yönlendirme Gücü
En büyük yanılgı, "Beni kim ne yapsın ki?" düşüncesidir.
Seni kimse özel olarak hedeflemeyebilir ama senin davranışın, senin alışkanlıkların, senin tepkilerin toplu modele etki eder. Ve o model, devletlerin ve şirketlerin kararlarında kilometre taşı olur.
Bir karar alındığında seni değil, senin temsil ettiğin kalıbı hedef alırlar. Ama o karar döner dolaşır yine sana dokunur.
Bu Düzenin İçinde Herkes Veri Üretiyor – İstese de İstemese de
Bu yazı korkutmak için değil, farkındalık yaratmak için yazıldı. Çünkü çoğu insan farkında değil ama:
Telefonu şarja takma saatinden, market poşetine kadar her şey bir veridir.
Ve bu verilerle dünya yönetiliyor.
Kimse seni özel olarak takip etmiyor olabilir… ama sistem, senden çıkan her kırıntıyla kendini beslemeye devam ediyor. En yaşlısı, en genci, en vasıfsızı, en şehirde yaşayanı… fark etmiyor.
Bu yüzden asıl soru şudur:
"Ben kimim ki?" değil… "Verilerim neyin parçası oluyor?"
Cevabı bilmek, artık lüks değil. Hayatta kalma becerisi.
