Bir gün bir çocuk uyanır ve der ki: “Bu yaşadığım şey bir tesadüf olamaz.” Ardı ardına gelen kayıplar, yalnızlıklar, başarısızlıklar… Sanki biri görünmeyen bir el ile ona hayatın perde arkasını göstermeye çalışır. Ve bu çocuk büyüdüğünde fark eder ki, dünya bir okulmuş. Ama ne okul gibi tahtası var, ne de zil sesiyle başlayan dersi. Burada dersler görünmez. Ve sınavlar, hiçbir duyuru olmadan gelir.
Görünmeyen Müfredat
Eğer dünya bir eğitim alanıysa, klasik anlamda bir müfredat yoktur. Ama buna rağmen tüm ruhlara özel hazırlanmış bir ders planı vardır. İlginç olan şudur: O dersler ne zaman geleceğini sana söylemez. Çünkü öğrenmen gereken bilgi, zaten içindedir. Sınavın amacı da dışarıdan bir şey öğretmek değil, içindeki bilgiyi ortaya çıkarmaktır.
O Zaman Sınavlar Neye Göre Geliyor?
Sınavlar; senin farkında olmadığın bir frekans titreşimine göre planlanır. Bir diğer ifadeyle:
- Ne kadar kendinden kaçıyorsan, sınav o kadar yakına gelir.
- Ne kadar çok şey biliyorum diyorsan, sınav seni unuttuğun yerlere götürür.
- Ve bazen sınav öyle bir şeydir ki, başarınca değil, kaybedince yükselirsin.
Sınavlar Ruhun Hangi Katmanına Hitap Eder?
Çoğu sınav, zihinsel değil duygusaldır. Yani matematik problemi gibi değildir. Çözüldüğünde seni ağlatan, gece uykusuz bırakan, bazen sadece bir cümleyle seni altüst eden cinsten sorulardır.
Sınav Türü | Görünümde Ne Gibi? | Asıl Test Edilen Ne? |
---|---|---|
İhanet | Birinin güvenini kırması | Seni affedip edemeyeceğin |
Kaybetme | Sevilen bir şeyin gitmesi | Bağlılık mı, özgürlük mü? |
Yalnızlık | Destek kalmayınca | İç sesini duymayı öğrenme |
Haksızlık | Adaletsiz durumlar | İçsel dengeyi koruyabilme |
Sınav Gelmeden İşaretler Gelir
Evren adildir. Sana asla aniden sınav vermez. Ama çoğu insan bu işaretleri fark etmez. Sınavın ayak sesleri şöyle duyulur:
- Rüyaların yoğunlaşır, özellikle geçmişten kişiler gelir.
- Bedeninde huzursuzluklar başlar ama doktorlar bir şey bulamaz.
- Çevrende aynı cümleleri farklı ağızlardan defalarca duyarsın.
- Bir kitap ya da şarkı birdenbire seni ağlatabilir.
- Ve en sonunda... sessizlik gelir. Hiçbir şey olmuyormuş gibi görünür. İşte o an tetiktir.
Sınavı Geçmenin Anahtarı: Teslimiyet mi, Bilgelik mi?
Bu sınavlar ne için gelir? Ceza mı, ödül mü? Aslında hiçbiri. Her sınav, seni “sen” sanandan çıkarıp, gerçek ruhsal özüne geri getirmek için gelir.
Sistemin esprisi şurada: Ne kadar çok direnç gösterirsen, o sınavı o kadar çok yaşarsın. Aynı insanları farklı yüzlerle tekrar tekrar görürsün. Aynı hatayı farklı zamanlarda yaparsın. Ta ki… durmayı, görmeyi ve “anlamayı” seçene kadar.
Bitmeyen Sınavlar mı?
Hayır. Bir noktadan sonra sınavlar bitmez, sadece şekil değiştirir. Artık dıştan değil, içten gelir. Ve içsel sınavlar daha sessiz ama daha derindir.
"Zihin soruyu unutur, ruh cevabı taşır." Bu yüzden bazen sınavın ne olduğunu bile fark etmezsin, ama içinden bir ses der ki: ‘Bir şey değişti… ben artık aynı kişi değilim.’
Geride Ne Kalır?
Sınavlardan sonra diploma yoktur. Ama bakışların değişir. Tepkilerin yavaşlar. Daha az konuşur, daha çok hissedersin. Ve bir gün birisi sana gelip: “Sen sanki bu dünyaya ait değilmişsin gibi…” der. İşte o zaman, ders bitmiştir. Bir sonraki seviyeye geçmeye hazırsındır.