Bir sabah uyanırsın. Ama bu kez yataktan değil. Gerçekten uyanırsın. Gözlerinin önündeki perde kalkmaz, Çünkü o hiç yoktu. Sen sadece körlüğe alışmıştın. Ve işte o an fark edersin: Bu dünya, sana öğretilen dünya değil.

Herkes bir şeyin peşinde koşarken, Sen durup nefes alırsın. Diğerleri alkış beklerken, Sen sessizliği istersin. Ve herkesin değerli gördüğü şeyler, Sana artık bir yük gibi gelmeye başlar.

Gerçeği Görenler Neden Gitmek İster?

Çünkü gerçeği gören, yalanla aynı odada kalamaz. Bu dünya, bir illüzyonlar tiyatrosudur. Ama roller ezberlenmiş, sahne çürümüş, Ve izleyici artık oyuncu olduğunu unutmuştur.

Uyanışı tamamlayan biri, artık senaryoya uymaz. Replikleri söylemez. Sahneye çıkmaz. Perdeyi indirir. Ama o zaman seyirciler onu “tuhaf” bulur. “Antisosyal”, “duyarsız”, “kopmuş” derler.

Oysa o kişi, ilk kez kendine bağlanmıştır. Bağlantısı artık sahte yapılarla değil, Kendi öz varlığıyladır.

Uyanmak Neden Bu Kadar Acıtır?

Çünkü her uyanış, bir ölümü getirir. Eski benlik ölür. Hayallerin ölür. Sistemin sana öğrettiği doğrular, Birer masal gibi dağılır.

Bir sabah kalkarsın ve dersin ki: "Ben bu değilim." Ama sonra şu gelir: "Peki kimim?" İşte asıl acı o arada yaşanır. Uyanan ruh, bir boşlukla karşılaşır. Çünkü sistem, o boşlukla başa çıkamaman için seni hep meşgul etti.

Yalnızlık Değil, Yalancılıktan Soyutlanma

Dünya'nın Beklentisi Uyanan Ruhun Gerçeği
Topluma faydalı ol İçsel gerçeği keşfet
Bir şey ol Hiçbir şey olduğunu kabul et
Mutlu görün Gerçeği ara
Sisteme dahil ol Sistem dışı bir varlık olduğunu hatırla

Dünyadan Kopmak Mı, Gerçeğe Dönmek Mi?

Uyanışı tamamlayan biri aslında dünyadan kaçmaz. O sadece sahte olana hizmet etmeyi bırakır. Dünyaya değil, dünyadaki sisteme yabancılaşır. İnsanlara değil, rollerine uzaklaşır. Hayata değil, yaşamı taklit eden döngülere karşı duyarsızlaşır.

Ve bu kopuş, aslında gerçek bir bağlanmadır. O kişi artık tüketen değil, gözlemleyen olur. Katılan değil, hisseden olur. Savaşan değil, anlayan olur.

“Uyanan ruh kaçmaz. O sadece artık neden orada olması gerektiğini unutmuştur.”

Sessizliğin İçinde Atan Yeni Kalp

Uyanışı tamamlayan biri için artık dünyadaki başarılar, birer anlık şimşek gibidir. Işıltılı ama geçici. Onun gözü başka bir şeye kaymıştır: Kalıcı olana. Öze. Kaynağa. Kendine.

O yüzden bu kişi, doğaya çekilir. Yalnızlığı sever. Kalabalıklardan uzaklaşır ama insanlardan nefret etmez. O artık şunu bilir: Bu dünya bir rüyaydı. O ise uyanan oldu.

Ve kim bilir… Belki sen de uyanıyorsun. O yüzden bu satırları okurken, Dünyadan kopma isteğin bir kaçış değil, Bir dönüş çağrısı olabilir.