Sorduğunda herkes aynı cevabı verir: İyi bir iş istiyorum. Ama ne demektir iyi bir iş? Yüksek maaş mı? Prestijli bir şirket? Yurt dışı imkânı? Yoksa bir title ve kartvizit mi? Peki asıl soru şu: İnsanlar gerçekten o işi istiyor mu yoksa o işle birlikte gelen bakışları mı?
İş mi Önemli, Takdir mi?
Bir kişi iş görüşmesinden çıktığında en çok neyi anlatır? Şirketin vizyonunu mu? Pozisyonun detaylarını mı? Yoksa şunu mu söyler: Beni çok beğendiler. Sunumumu takdir ettiler. CVme bayıldılar. Yani işin kendisinden çok, o iş sürecinde yaşadığı onay kişiye daha çok tat verir. Çünkü iş, sadece bir iş değildir. O, kabul görmek için bir araçtır.
Başarı Sandığımız Şey, Alkışa Bağlı mı?
Bir terfi aldığında ne yaparsın? İlk kiminle paylaşırsın? Ve neden? Çünkü senin mutluluğun, başkalarının takdirinde derinleşir. Yani başarı, tek başına yetmez. Görünmeli, bilinmeli, kutlanmalıdır. Çünkü insan yalnızca işte değil onayda da çalışır. Ve bu görünmeyen emek çoğu zaman en yorucusudur.
İş Hayali mi Kurarız, İmaj Hayali mi?
İnsanlar iş hayali kurduklarını söyler. Ama o hayal genellikle şöyle başlar: Takım elbiseyle giriyorum içeri Toplantıda herkes beni dinliyor LinkedInde yeni pozisyonum paylaşılıyor Yani hayal edilen şeyin içinde işin içeriği yoktur. İşin etrafındaki imaj vardır. Ve bu, sistemin öğrettiği başarı illüzyonudur. Gerçekte ne yapmak istediğin değil nasıl algılanmak istediğin önemlidir.
İyi İş Tanımı Kime Göre İyi?
Kimi iyi iş der çünkü ailesi beğenir. Kimi, arkadaşları etkilenir diye. Kimi ise sadece kötü bir işim olmasın korkusuyla bir iyi iş maskesi takar. Ama o iş gerçekten kişinin ruhuna uyar mı? Yeteneğini yansıtır mı? Değil. Sadece onaylanmasını sağlar. Ve bu onay, kısa süreli bir dopingdir. Ama etkisi geçince kişi, o işin içinde kendi olmadığını fark eder.
Onay Arzusu Nereden Gelir?
Çocukken çizdiğin bir resmi annesine gösterip aferin bekleyen çocuk büyür. Artık resim yerine sunum yapar. Ama beklenti aynı kalır. Yani mesele üretmek değil görülmektir. Ve bu dürtü, doğru yönetilmezse kişiyi gerçek arzusundan koparır. Sadece alkışın geldiği yöne yönlendirir. Bu da zamanla başkalarının yönettiği bir kariyere dönüşür.
İyi Bir İşle Mutlu Olmak Mümkün mü?
Elbette. Ama o iş sana iyi geliyorsa. Seni sen yapan şeylerle örtüşüyorsa. Yoksa sadece iyi duruyorsa ve başkalarının gözünde değerliyse bir noktada içsel çatlaklar başlar. Sabah uyanmak zor gelir. Toplantılar yorucu olur. Çünkü sen o işi yapmıyorsun o işin sana biçtiği kimliği taşımaya çalışıyorsun.
Çıkış Nerede?
Gerçek bir iyi iş dışarıdan görünüşü değil, içeride hissettirdiğidir. Kendine şu soruları sormadıkça, o iş senin değildir: - Bu işi ben olmasam kim yapardı? - Ben bu işi yaparken kendim oluyor muyum? - Bu iş benim sesimi yükseltiyor mu, yoksa susturuyor mu? Cevaplar, seni yönlendirir. Ama onay değil, niyetin yön vermelidir.
Başarıyı Değil, Kendini Onayla
Kendini birilerine göstermek için yaşarsan, bir gün kimse bakmadığında yok hissedersin. Ama kendi iç sesinle uyumluysan, kimse bakmasa da sen kendini görürsün. Ve o zaman, en iyi iş senin içinde başlar.
<p>Sorduğunda herkes aynı cevabı verir: İyi bir iş istiyorum. Ama ne demektir iyi bir iş? Yüksek maaş mı? Prestijli bir şirket? Yurt dışı imkânı? Yoksa bir title ve kartvizit mi? Peki asıl soru şu: İnsanlar gerçekten o işi istiyor mu yoksa o işle birlikte gelen bakışları mı?</p> <h2>İş mi Önemli, Takdir mi?</h2> <p>Bir kişi iş görüşmesinden çıktığında en çok neyi anlatır? Şirketin vizyonunu mu? Pozisyonun detaylarını mı? Yoksa şunu mu söyler: Beni çok beğendiler. Sunumumu takdir ettiler. CVme bayıldılar. Yani işin kendisinden çok, o iş sürecinde yaşadığı onay kişiye daha çok tat verir. Çünkü iş, sadece bir iş değildir. O, kabul görmek için bir araçtır.</p> <h2>Başarı Sandığımız Şey, Alkışa Bağlı mı?</h2> <p>Bir terfi aldığında ne yaparsın? İlk kiminle paylaşırsın? Ve neden? Çünkü senin mutluluğun, başkalarının takdirinde derinleşir. Yani başarı, tek başına yetmez. Görünmeli, bilinmeli, kutlanmalıdır. Çünkü insan yalnızca işte değil onayda da çalışır. Ve bu görünmeyen emek çoğu zaman en yorucusudur.</p> <h2>İş Hayali mi Kurarız, İmaj Hayali mi?</h2> <p>İnsanlar iş hayali kurduklarını söyler. Ama o hayal genellikle şöyle başlar: Takım elbiseyle giriyorum içeri Toplantıda herkes beni dinliyor LinkedInde yeni pozisyonum paylaşılıyor Yani hayal edilen şeyin içinde işin içeriği yoktur. İşin etrafındaki imaj vardır. Ve bu, sistemin öğrettiği başarı illüzyonudur. Gerçekte ne yapmak istediğin değil nasıl algılanmak istediğin önemlidir.</p> <h2>İyi İş Tanımı Kime Göre İyi?</h2> <p>Kimi iyi iş der çünkü ailesi beğenir. Kimi, arkadaşları etkilenir diye. Kimi ise sadece kötü bir işim olmasın korkusuyla bir iyi iş maskesi takar. Ama o iş gerçekten kişinin ruhuna uyar mı? Yeteneğini yansıtır mı? Değil. Sadece onaylanmasını sağlar. Ve bu onay, kısa süreli bir dopingdir. Ama etkisi geçince kişi, o işin içinde kendi olmadığını fark eder.</p> <h2>Onay Arzusu Nereden Gelir?</h2> <p>Çocukken çizdiğin bir resmi annesine gösterip aferin bekleyen çocuk büyür. Artık resim yerine sunum yapar. Ama beklenti aynı kalır. Yani mesele üretmek değil görülmektir. Ve bu dürtü, doğru yönetilmezse kişiyi gerçek arzusundan koparır. Sadece alkışın geldiği yöne yönlendirir. Bu da zamanla başkalarının yönettiği bir kariyere dönüşür.</p> <h2>İyi Bir İşle Mutlu Olmak Mümkün mü?</h2> <p>Elbette. Ama o iş sana iyi geliyorsa. Seni sen yapan şeylerle örtüşüyorsa. Yoksa sadece iyi duruyorsa ve başkalarının gözünde değerliyse bir noktada içsel çatlaklar başlar. Sabah uyanmak zor gelir. Toplantılar yorucu olur. Çünkü sen o işi yapmıyorsun o işin sana biçtiği kimliği taşımaya çalışıyorsun.</p> <h2>Çıkış Nerede?</h2> <p>Gerçek bir iyi iş dışarıdan görünüşü değil, içeride hissettirdiğidir. Kendine şu soruları sormadıkça, o iş senin değildir: - Bu işi ben olmasam kim yapardı? - Ben bu işi yaparken kendim oluyor muyum? - Bu iş benim sesimi yükseltiyor mu, yoksa susturuyor mu? Cevaplar, seni yönlendirir. Ama onay değil, niyetin yön vermelidir.</p> <h2>Başarıyı Değil, Kendini Onayla</h2> <p>Kendini birilerine göstermek için yaşarsan, bir gün kimse bakmadığında yok hissedersin. Ama kendi iç sesinle uyumluysan, kimse bakmasa da sen kendini görürsün. Ve o zaman, en iyi iş senin içinde başlar.</p>