Bir odada oturuyordu. Duvarda Harvard diploması, kitaplıkta Kanttan Wittgensteina uzanan ciltli eserler Ama bu adamın banka hesabında 236 lira vardı. O sırada ekranın diğer ucunda başka biri, bir TikTok videosunda diş macununa çilek koyup 24 bin TL kazanıyordu. Soru açık hale geldi:
Zekâ para eder mi? Yoksa sadece zeki olmak, zenginliğin önündeki en büyük engel mi?
Zekâ: Bilmek mi, Görmek mi, Harekete Geçmek mi?
Çok zeki insanlar çoğu zaman çok fazla düşünür. Bir girişim fikri geldiğinde, önce istatistikler akıllarına gelir. Başarısızlık ihtimalleri, yasal riskler, sosyal etkiler, ahlaki ikilemler Ve en sonunda: Bu yapılmaz. derler.
Oysa ortalama zekâdaki biri bu sürecin hiçbirine takılmaz. Deneyeyim der. Ve denemek, zekânın asla başaramayacağı bir şeyi başarır: Harekete geçmek.
Zeki İnsanların Laneti: Fazla Bilmek
Zeki insanlar sadece bilgiyle değil, olasılıklarla da yaşar. Bir fikir geldiyse önce alternatif senaryoları düşünürler. Her adımı planlarlar ama en sonunda boğulurlar. Çünkü bilgi, onları hareketten uzaklaştırır. Ya işe yaramazsa? sorusu, Ya hayatımı değiştirirse? sorusunu hep bastırır.
Ve işte burada zenginliğe giden yolun ilk taşını kaçırırlar. Çünkü zengin olanlar Her zaman en doğruyu yapmaz. Ama yaparlar. Ve bazen yanlış yaparak doğruya ulaşılır.
Para ile Zekânın Uyuşmazlığı
Para bir sonuçtur. Ticaretin, algının, sistemin, psikolojinin, bazen rastlantının, bazen manipülasyonun sonucudur. Ama zekâ, para gibi çalışmaz. Zekâ analiz eder. Para hız sever. Zekâ derinlemesine düşünür. Para akışa bakar. Bu yüzden çok zeki insanlar para sistemine uyum sağlayamazlar. Onlar bilgiyi bir amaç gibi görürler, Oysa para için bilgi sadece bir araçtır.
Bir Hikâye: Kim Daha Zeki?
Bir gün bir akademisyen, yıllarını verip Nörolojik öğrenme haritaları üzerine 600 sayfalık bir tez yazar. Aynı yıl içinde, YouTube'da biri 10 dakikada hafıza güçlendirme adlı videoyla 3 milyon izlenme alır. Aynı konuyu anlatır. Ama daha basit, daha eğlenceli, daha pazarlanabilir şekilde.
Sorulması gereken şu: Kim daha zeki? Kim daha zengin? Kim daha görünür?
Aslında soru şu: Hangisi sistemi daha iyi okudu?
Zenginlik Gerçekten Şans mı?
Kısmet dedikleri şey, genellikle başkasının çalışmasını anlamlandıramayanların ağzından çıkar. Ama evet, zenginlikte rastlantı payı vardır. Doğduğun yer, tanıştığın insanlar, bir fikri ilk uygulayan olmak Ama bu kısmet, harekete geçmeden açılmaz. Kapı varsa bile önce çalman gerekir. Zeki insanlar ise bazen, o kapının ardında ne olduğunu fazlasıyla tahmin ederler. Ve bu tahmin, onları durdurur.
Zekâ Gibi Görünüp Zengin Olanlar?
Bazı insanlar çok zeki gibi görünür. Ağır konuşurlar, karmaşık terimler kullanırlar, her cümlelerinde bir teknik detay saklarlar. Ama çoğu kez bu bir pazarlama taktiğidir. Zekâ değil, zekâ illüzyonudur. Ve pazarlanabilir bir illüzyon, içi dolu bir bilgiden çok daha değerli hale gelir.
Çünkü piyasa bilgiyi değil, etkileyiciliği satın alır. Kitleleri şaşırtan, eğlendiren, sürükleyen zenginleşir. Bilgiyi taşıyan değil; bilgiyi sunan kazanır.
O Halde Ne Yapmalı?
Zekâ, hareketsizse kendi kendini boğar. Zekâ, insanı analiz bağımlısı yapar. Ama bu çağda kazanmak için cesaret gerekir. Eylem gerekir. Düşünmeyi bırakmak değil, düşünmenin seni felce uğrattığını fark etmek gerekir.
Çünkü bir fikir, ne kadar dahiyane olursa olsun... Harekete geçmiyorsa sadece bir hayaldir. Ve zenginlik hayalle değil, adımla gelir.
O Halde
Çok zeki insanlar neden zengin olamaz? Çünkü zenginlik, çoğu zaman zeka testini değil, cesaret testini geçer.
Ve bazen... Sistemi çok iyi anlayanlar, onu değiştirmeye çalışır. Ama sistemi hiç sorgulamayanlar onu kullanarak zengin olur.
<p>Bir odada oturuyordu. Duvarda Harvard diploması, kitaplıkta Kanttan Wittgensteina uzanan ciltli eserler Ama bu adamın banka hesabında 236 lira vardı. O sırada ekranın diğer ucunda başka biri, bir TikTok videosunda diş macununa çilek koyup 24 bin TL kazanıyordu. Soru açık hale geldi:</p> <blockquote>Zekâ para eder mi? Yoksa sadece zeki olmak, zenginliğin önündeki en büyük engel mi?</blockquote> <h2>Zekâ: Bilmek mi, Görmek mi, Harekete Geçmek mi?</h2> <p>Çok zeki insanlar çoğu zaman çok fazla düşünür. Bir girişim fikri geldiğinde, önce istatistikler akıllarına gelir. Başarısızlık ihtimalleri, yasal riskler, sosyal etkiler, ahlaki ikilemler Ve en sonunda: Bu yapılmaz. derler.</p> <p>Oysa ortalama zekâdaki biri bu sürecin hiçbirine takılmaz. Deneyeyim der. Ve denemek, zekânın asla başaramayacağı bir şeyi başarır: <em>Harekete geçmek.</em></p> <h2>Zeki İnsanların Laneti: Fazla Bilmek</h2> <p>Zeki insanlar sadece bilgiyle değil, olasılıklarla da yaşar. Bir fikir geldiyse önce alternatif senaryoları düşünürler. Her adımı planlarlar ama en sonunda boğulurlar. Çünkü bilgi, onları hareketten uzaklaştırır. Ya işe yaramazsa? sorusu, Ya hayatımı değiştirirse? sorusunu hep bastırır.</p> <p>Ve işte burada zenginliğe giden yolun ilk taşını kaçırırlar. Çünkü zengin olanlar <em>Her zaman en doğruyu yapmaz.</em> Ama yaparlar. Ve bazen yanlış yaparak doğruya ulaşılır.</p> <h2>Para ile Zekânın Uyuşmazlığı</h2> <p>Para bir sonuçtur. Ticaretin, algının, sistemin, psikolojinin, bazen rastlantının, bazen manipülasyonun sonucudur. Ama zekâ, para gibi çalışmaz. Zekâ analiz eder. Para hız sever. Zekâ derinlemesine düşünür. Para akışa bakar. Bu yüzden çok zeki insanlar para sistemine uyum sağlayamazlar. Onlar bilgiyi bir amaç gibi görürler, Oysa para için bilgi sadece bir araçtır.</p> <h2>Bir Hikâye: Kim Daha Zeki?</h2> <p>Bir gün bir akademisyen, yıllarını verip Nörolojik öğrenme haritaları üzerine 600 sayfalık bir tez yazar. Aynı yıl içinde, YouTube'da biri 10 dakikada hafıza güçlendirme adlı videoyla 3 milyon izlenme alır. Aynı konuyu anlatır. Ama daha basit, daha eğlenceli, daha pazarlanabilir şekilde.</p> <p>Sorulması gereken şu: Kim daha zeki? Kim daha zengin? Kim daha görünür?</p> <p>Aslında soru şu: Hangisi sistemi daha iyi okudu?</p> <h2>Zenginlik Gerçekten Şans mı?</h2> <p>Kısmet dedikleri şey, genellikle başkasının çalışmasını anlamlandıramayanların ağzından çıkar. Ama evet, zenginlikte rastlantı payı vardır. Doğduğun yer, tanıştığın insanlar, bir fikri ilk uygulayan olmak Ama bu kısmet, harekete geçmeden açılmaz. Kapı varsa bile önce çalman gerekir. Zeki insanlar ise bazen, o kapının ardında ne olduğunu fazlasıyla tahmin ederler. Ve bu tahmin, onları durdurur.</p> <h2>Zekâ Gibi Görünüp Zengin Olanlar?</h2> <p>Bazı insanlar çok zeki gibi görünür. Ağır konuşurlar, karmaşık terimler kullanırlar, her cümlelerinde bir teknik detay saklarlar. Ama çoğu kez bu bir pazarlama taktiğidir. Zekâ değil, zekâ illüzyonudur. Ve pazarlanabilir bir illüzyon, içi dolu bir bilgiden çok daha değerli hale gelir.</p> <p>Çünkü piyasa bilgiyi değil, etkileyiciliği satın alır. Kitleleri şaşırtan, eğlendiren, sürükleyen zenginleşir. Bilgiyi taşıyan değil; bilgiyi sunan kazanır.</p> <h2>O Halde Ne Yapmalı?</h2> <p>Zekâ, hareketsizse kendi kendini boğar. Zekâ, insanı analiz bağımlısı yapar. Ama bu çağda kazanmak için cesaret gerekir. Eylem gerekir. Düşünmeyi bırakmak değil, düşünmenin seni felce uğrattığını fark etmek gerekir.</p> <p>Çünkü bir fikir, ne kadar dahiyane olursa olsun... Harekete geçmiyorsa sadece bir hayaldir. Ve zenginlik hayalle değil, adımla gelir.</p> <h2>O Halde</h2> <blockquote>Çok zeki insanlar neden zengin olamaz? Çünkü zenginlik, çoğu zaman zeka testini değil, cesaret testini geçer.</blockquote> <p>Ve bazen... Sistemi çok iyi anlayanlar, onu değiştirmeye çalışır. Ama sistemi hiç sorgulamayanlar onu kullanarak zengin olur.</p>