Onunla konuşursun — boş gözlerle bakar. Bir haber verirsin — omuz silker. Bir felaket anlatırsın — “hmm” der geçer.
İlk başta sinirlenirsin. Sonra merak edersin. En sonunda bir şey fark edersin:
“Bu kişi artık hiçbir şey hissetmiyor. Ve bu… çok tehlikeli bir sessizlik.”
Bir İnsan Neden Hiçbir Şeye Tepki Vermez?
Çünkü artık
Fazla acı, fazla bilgi, fazla çatışma, fazla beklenti… Ve bir noktadan sonra, sistem kapanır. Tıpkı aşırı gürültüde kulakların sağırlaşması gibi.
Beyin, kendi içinde şöyle der:
“Hayatta kalmak istiyorsan, hiçbir şeye bağlanma.”
Ve o andan itibaren kişi, tehlikeye tepki vermez. Aşa'ya da sevinmez. Yukarıya da çıkmaz. Düz bir çizgi gibi yaşar.
Bu Bir Kalkan mı, Yoksa Yavaş Bir Çöküş mü?
Psikoloji bu duruma “duygusal donma” der. Sürekli savaş / kaç / tahammül baskısıyla yorgun düşen zihin, artık hiçbir şeye enerji harcamak istemez.
Tepkisizlik bir tepkidir. Ama bu tepki, dışa değil — içten kendine yönelmiştir.
Bazı insanlar o kadar kırılmıştır ki, duygu hissetmek onlar için tehdit olmuştur. Bu yüzden “hiçbir şey hissetmeme”yi öğrenirler.
Ve bu öğrenilmiş boşluk, dışarıdan “vurdumduymazlık” gibi görünür.
Peki Ya Gerçekten Umursamıyorsa?
İşte burası daha karanlık. Çünkü bazı insanlar, her şeyi o kadar fazla “önemsemiş”tir ki, artık önemseyecek güçleri kalmamıştır.
Ve bu boşluk, pasiflik değildir. Yanmış bir benliğin külleridir.
Yani birinin hiçbir şeye tepki vermemesi, bazen onun hiçbir şey hissetmemesinden değil — her şeyi çok fazla hissetmesinden kaynaklanır.
Toplum Neden Onlara “Kayıtsız” Der?
Çünkü toplumun hızına ayak uydurmayan her ruh, “eksik” olarak etiketlenir.
Senin tepkisizliğin, sistemin algoritmasını bozar. Ve sen şöyle görünürsün:
- İlgisiz
- Soğuk
- Yalnız
Oysa belki de, sen artık hiçbir şeyi abartmadan anlamaya başlamışsındır. Belki de sen “gerçek” olanı, sıradan tepkilerle ölçmek istemiyorsundur.
Vurdumduymazlık, Bazı İnsanların Son Savunma Hattıdır
O kişi bir zamanlar bağırmıştır. Ama sesi duyulmamıştır. Ağlamıştır, ciddiye alınmamıştır. Sevmiştir, terk edilmiştir. Gülmüştür, küçümsenmiştir.
Ve sonra öğrenmiştir:
“Hiçbir şey olmamış gibi yaşarsan, artık hiçbir şey canını acıtamaz.”
İşte o andan sonra, onun için dünya susar. Ve o da susar.
Ama bilin ki, hiçbir şeye tepki vermeyen insan, ya içinde bağırıyordur... ya da çoktan içsel olarak ölmüştür.