Gözün sürekli bir bildirimde. Kafanın içinde bin ses: “Mail attın mı?”, “O seni neden görmezden geldi?”, “Yarın ne olacak?” Ve akşam olunca düşünüyorsun: Neden bu kadar yorgunum?

Cevap tek kelimeyle çarpıcı: Çünkü her şeyi aynı anda umursuyorsun.

İnsan zihni bir noktaya kadar kaldırabilir: Duyguyu, bilgiyi, sorumluluğu, algıyı… Ama bu çağ, hepsini aynı anda içine basıyor. Ve sen fark etmeden, yük taşıyan bir hafıza kartına dönüşüyorsun.

1. Umursamak Bir Değerken, Nasıl Bir Lanete Dönüştü?

Eskiden insanlar az şeyi umursardı. Yakınını, toprağını, çocuğunu… Şimdi? Bir influencer’ın köpeğine kötü davranması seni sarsabiliyor.

Çünkü her şey göz önünde. Her şey senin sorumluluğunmuş gibi. Her kriz, bir parça senin kalbini kesiyor. Ve günün sonunda kime ait olduğunu bile unutuyorsun.

2. Her Şeyi Umursamak: Varoluşsal Yayılma Bozukluğu

Senin olanla olmayan arasındaki çizgi silinmiş durumda.

• Filistin'deki bombaları da hissediyorsun, • Partnerinin göz kırpış hızını da • Borsadaki düşüşü de, • Çocuğun okulda arkadaş bulamamasını da...

Hepsi aynı anda aynı ağırlıkta vuruyor. Ve bu duygusal hiperaktiflik, zihinsel bir karadelik yaratıyor.

Çünkü beyin, her şeyle aynı anda ilgilenmek üzere evrimleşmedi. Ama modern dünya, seni bu evrime zorladı.

3. Anksiyete: Umursamanın Yan Etkisi Değil, Doğrudan Yanıtıdır

Anksiyete nedir? Olmamış şeylere, olmaması gereken düzeyde enerji vermektir.

Bu çağda, her şeyi fark etmek meziyet değil. Bir tür nörolojik zehirlenmedir.

Çünkü gözün her şeye açıksa, zihnin hiçbir şeye odaklanamaz. Her bilgi sana çarpar. Her bakış içinde iz bırakır. Her düşünce bir hastalık haline gelir.

Ve sen artık “kendin” olmaktan çıkarsın. Sürekli tepki veren, ama asla huzur bulamayan bir alarm sistemine dönüşürsün.

4. Umursamak, Kontrol Edilemeyen Bir Refleks Haline Geldiğinde Bozar

İnsan, kalbine kimin gireceğini seçemezse, ruhu da çözülür.

Artık şöyle bir ruh hali oluştu:

  • Her şey acı veriyor
  • Her haber seni etkiliyor
  • Her ses sende karşılık buluyor

Bu bir empati değil, duygusal sınır erimesidir.

Ve bu çağın en büyük krizi: İçselleştirdiğin şeylerin %90’ı aslında sana ait değil. Ama sen, tüm dünya seninmiş gibi taşıyorsun.

5. Sessizlik: Her Şeyi Umursayan Zihnin En Büyük Yoksunluğu

Hiçbir şey yapmadığın bir gün hatırlıyor musun? Hiçbir şey düşünmediğin bir an?

Artık yok. Çünkü zihnin içine dış dünya dolmuş durumda. İçinde sen yoksun. Haberler var. Tweet’ler var. Başkasının gözyaşı, başarısı, korkusu, öfkesi var…

Ve sen, başkalarının acısıyla yanan ama kendi ruhuna suskun kalan bir bedene dönüştün.

Her Şeyi Umursamak, En Son Kendini Umursamamaktır

Bu çağda, herkesin derdini dert etmek marifet sayılıyor. Ama gerçek olan şu:

Bir noktadan sonra senin zihinsel enerjin tükeniyor. Ve bu yüzden, artık “kendi hayatını” bile hissedemez hâle geliyorsun.

Her şeyi aynı anda düşünmek, seni her şeyin dışında bırakır.

Bu yüzden bazen, gözünü kapatmak gerekir. Bazı şeyleri duymamak, bazı yükleri taşımamak, bazı savaşlara girmemek gerekir.

Çünkü hayat bir seçenek sunar:

Ya her şeyi umursayıp çökersin, ya bazı şeyleri bırakıp nihayet kendine dönersin.
<p>Gözün sürekli bir bildirimde. Kafanın içinde bin ses: “Mail attın mı?”, “O seni neden görmezden geldi?”, “Yarın ne olacak?” Ve akşam olunca düşünüyorsun: Neden bu kadar yorgunum?</p> <p>Cevap tek kelimeyle çarpıcı: <strong>Çünkü her şeyi aynı anda umursuyorsun.</strong></p> <p>İnsan zihni bir noktaya kadar kaldırabilir: Duyguyu, bilgiyi, sorumluluğu, algıyı… Ama bu çağ, hepsini aynı anda içine basıyor. Ve sen fark etmeden, <em>yük taşıyan bir hafıza kartına</em> dönüşüyorsun.</p> <h2>1. Umursamak Bir Değerken, Nasıl Bir Lanete Dönüştü?</h2> <p>Eskiden insanlar az şeyi umursardı. Yakınını, toprağını, çocuğunu… Şimdi? Bir influencer’ın köpeğine kötü davranması seni sarsabiliyor.</p> <p>Çünkü her şey göz önünde. Her şey senin sorumluluğunmuş gibi. Her kriz, bir parça senin kalbini kesiyor. <em>Ve günün sonunda kime ait olduğunu bile unutuyorsun.</em></p> <h2>2. Her Şeyi Umursamak: Varoluşsal Yayılma Bozukluğu</h2> <p>Senin olanla olmayan arasındaki çizgi silinmiş durumda.</p> <p>• Filistin'deki bombaları da hissediyorsun, • Partnerinin göz kırpış hızını da • Borsadaki düşüşü de, • Çocuğun okulda arkadaş bulamamasını da...</p> <p>Hepsi aynı anda aynı ağırlıkta vuruyor. Ve bu duygusal hiperaktiflik, <em>zihinsel bir karadelik yaratıyor.</em></p> <p>Çünkü beyin, her şeyle aynı anda ilgilenmek üzere evrimleşmedi. Ama modern dünya, seni bu evrime zorladı.</p> <h2>3. Anksiyete: Umursamanın Yan Etkisi Değil, Doğrudan Yanıtıdır</h2> <p>Anksiyete nedir? Olmamış şeylere, olmaması gereken düzeyde enerji vermektir.</p> <p>Bu çağda, her şeyi fark etmek meziyet değil. <em>Bir tür nörolojik zehirlenmedir.</em></p> <p>Çünkü gözün her şeye açıksa, zihnin hiçbir şeye odaklanamaz. Her bilgi sana çarpar. Her bakış içinde iz bırakır. Her düşünce bir hastalık haline gelir.</p> <p>Ve sen artık “kendin” olmaktan çıkarsın. Sürekli tepki veren, ama asla huzur bulamayan bir <strong>alarm sistemi</strong>ne dönüşürsün.</p> <h2>4. Umursamak, Kontrol Edilemeyen Bir Refleks Haline Geldiğinde Bozar</h2> <p>İnsan, kalbine kimin gireceğini seçemezse, ruhu da çözülür.</p> <p>Artık şöyle bir ruh hali oluştu:</p> <ul> <li>Her şey acı veriyor</li> <li>Her haber seni etkiliyor</li> <li>Her ses sende karşılık buluyor</li> </ul> <p>Bu bir empati değil, <em>duygusal sınır erimesidir.</em></p> <p>Ve bu çağın en büyük krizi: İçselleştirdiğin şeylerin %90’ı aslında sana ait değil. Ama sen, tüm dünya seninmiş gibi taşıyorsun.</p> <h2>5. Sessizlik: Her Şeyi Umursayan Zihnin En Büyük Yoksunluğu</h2> <p>Hiçbir şey yapmadığın bir gün hatırlıyor musun? Hiçbir şey düşünmediğin bir an?</p> <p>Artık yok. Çünkü zihnin içine dış dünya dolmuş durumda. İçinde sen yoksun. Haberler var. Tweet’ler var. Başkasının gözyaşı, başarısı, korkusu, öfkesi var…</p> <p>Ve sen, <em>başkalarının acısıyla yanan ama kendi ruhuna suskun kalan bir beden</em>e dönüştün.</p> <h2>Her Şeyi Umursamak, En Son Kendini Umursamamaktır</h2> <p>Bu çağda, herkesin derdini dert etmek marifet sayılıyor. Ama gerçek olan şu:</p> <blockquote>Bir noktadan sonra senin zihinsel enerjin tükeniyor. Ve bu yüzden, artık “kendi hayatını” bile hissedemez hâle geliyorsun.</blockquote> <p>Her şeyi aynı anda düşünmek, seni her şeyin dışında bırakır.</p> <p>Bu yüzden bazen, gözünü kapatmak gerekir. Bazı şeyleri duymamak, bazı yükleri taşımamak, bazı savaşlara girmemek gerekir.</p> <p>Çünkü hayat bir seçenek sunar:</p> <blockquote>Ya her şeyi umursayıp çökersin, ya bazı şeyleri bırakıp nihayet <strong>kendine dönersin</strong>.</blockquote>