Bir çiçeğin açtığı sabah, bir çocuğun gülümsemesi, bir annenin duası… Bunlar güzel. Ama aynı dünyada çocuklar ağlıyor, anneler acıyla gömülüyor, hayvanlar birbirini yiyor, şehirler bombalanıyor, masumlar yok oluyor. Bu nasıl bir çelişki? Bu kadar güzellik, bu kadar kötülüğün üstünü örtebilir mi?

Bu Dünya Gerçekten “İyi” mi?

Doğaya bak. Güzel mi? Evet. Ama aynı doğa içinde bir ceylanın kalbini, aslan dişleriyle parçalıyor. Bir örümcek sineği ağına çekip sıvılaştırarak içini emiyor. İnsanlar bir masada tebessüm ederken başka bir odada milyonlarca insanın ölümüne imza atıyor. Peki bu dünya gerçekten “iyi” mi?

Yoksa iyilik dediğimiz şey, sadece kendi acımızı unutturacak kadar kısa süren anlar mı?

Allah Bu Kargaşaya Neden İzin Verdi?

Kur’an'da yazıyor: “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.” (Bakara 30) Melekler sordu: “Kan dökecek ve bozgunculuk çıkaracak birini mi?” Allah cevap verdi: “Ben sizin bilmediklerinizi bilirim.”

Yani evet, kargaşa baştan belliydi. Ama bu kargaşa, bir test değil. Bir sergileme alanı. İnsan kendi içindekini dünyaya yansıtıyor. Ve dünya, o yansımanın aynası oluyor.

İnsanlar Neden Sürekli Kavga Halinde?

Çünkü insan, içinde savaş taşıyor. İki parçadan oluşuyoruz: Bir yanda nefis, öbür yanda vicdan. Bir yanda ego, öbür yanda merhamet. Bir yanda yutmak, diğer yanda paylaşmak.

Ve her insan bu savaşı dışarıya yansıtıyor. Bu yüzden insanlar, aslında birbirleriyle değil, kendileriyle kavga ediyor.

Hayvanlar Bile Birbirini Yiyor… Bu Ne Biçim Dünya?

Hayvanlar yaşamıyor. Hayatta kalıyor. Ve hayatta kalmak, doğada bir başkasının ölümüyle mümkün. Bu düzen ne zaman kuruldu? Ne zaman doğa, güzellik değil ölüm kokmaya başladı? Belki de o zaman, biz dünyayı yanlış okumaya başladık.

Çünkü bu dünya, estetik bir cennet değil; deneysel bir alan. Ve içinde ölüm varsa, doğası gereği güzel değil; gerçektir.

Allah Neden Bizi Buraya Gönderdi?

Sürgün müydü bu? Yoksa bilinçle örülmüş bir oyun alanı mı?

İnsanın yaratılışı, doğrudan cennette başlar. Ama sonra, düşer. Yani buraya iniş, yükselmek için bir başlangıç değil, düşüşün kendisidir.

O zaman sormak gerek: Bizi düşüren şey neydi? Bir meyve mi, bir yasak mı, yoksa bilmek istememiz mi?

Dünya Gerçekten Kötü mü?

Hayır. Dünya iyi ya da kötü değil. Dünya yansıtıcıdır. Senin içindeki neyse, o yansır. İnsan kötüyse, dünya cehennem olur. İnsan iyiyse, dünya cennete benzer.

Ama şu var: Bu dünya hiçbir zaman huzur yeri olmadı. Çünkü huzur, buranın vaadi değil. Huzur, bu acının ortasında gösterdiğin direnişin ödülüdür.

O Halde Gerçek Soru Şu:

Bu dünya neden kötü değil… Sen bu kötülüğün neresindesin?

Senin gözlerin neyi arıyor? Aklın neyi unutturmaya çalışıyor? Yüreğin neyi bastırıyor?

Dünya senin kadar kötüdür. Senin kadar acımasız, senin kadar kayıtsızdır.

Ve Belki de...

Bu dünya, seni yutmak için değil, içinden geçmen için yaratıldı.

Çünkü bazen, en büyük iyilik en karanlık yerde direnmektir. Ve en kutsal şey, iyilik yaparken iyilik görmemektir.

<p>Bir çiçeğin açtığı sabah, bir çocuğun gülümsemesi, bir annenin duası… Bunlar güzel. Ama aynı dünyada çocuklar ağlıyor, anneler acıyla gömülüyor, hayvanlar birbirini yiyor, şehirler bombalanıyor, masumlar yok oluyor. Bu nasıl bir çelişki? Bu kadar güzellik, bu kadar kötülüğün üstünü örtebilir mi?</p> <h2>Bu Dünya Gerçekten “İyi” mi?</h2> <p>Doğaya bak. Güzel mi? Evet. Ama aynı doğa içinde bir ceylanın kalbini, aslan dişleriyle parçalıyor. Bir örümcek sineği ağına çekip sıvılaştırarak içini emiyor. İnsanlar bir masada tebessüm ederken başka bir odada milyonlarca insanın ölümüne imza atıyor. Peki bu dünya gerçekten “iyi” mi?</p> <p>Yoksa iyilik dediğimiz şey, sadece <b>kendi acımızı unutturacak kadar kısa süren anlar mı?</b></p> <h2>Allah Bu Kargaşaya Neden İzin Verdi?</h2> <p>Kur’an'da yazıyor: <b>“Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.”</b> (Bakara 30) Melekler sordu: “Kan dökecek ve bozgunculuk çıkaracak birini mi?” Allah cevap verdi: <b>“Ben sizin bilmediklerinizi bilirim.”</b></p> <p>Yani evet, <b>kargaşa baştan belliydi.</b> Ama bu kargaşa, bir test değil. Bir <b>sergileme alanı</b>. İnsan kendi içindekini dünyaya yansıtıyor. Ve dünya, o yansımanın aynası oluyor.</p> <h2>İnsanlar Neden Sürekli Kavga Halinde?</h2> <p>Çünkü insan, içinde savaş taşıyor. İki parçadan oluşuyoruz: Bir yanda nefis, öbür yanda vicdan. Bir yanda ego, öbür yanda merhamet. Bir yanda yutmak, diğer yanda paylaşmak.</p> <p>Ve her insan bu savaşı dışarıya yansıtıyor. Bu yüzden insanlar, <b>aslında birbirleriyle değil, kendileriyle kavga ediyor.</b></p> <h2>Hayvanlar Bile Birbirini Yiyor… Bu Ne Biçim Dünya?</h2> <p>Hayvanlar yaşamıyor. Hayatta kalıyor. Ve hayatta kalmak, doğada bir başkasının ölümüyle mümkün. Bu düzen ne zaman kuruldu? Ne zaman doğa, güzellik değil ölüm kokmaya başladı? Belki de o zaman, biz dünyayı yanlış okumaya başladık.</p> <p>Çünkü bu dünya, estetik bir cennet değil; <b>deneysel bir alan</b>. Ve içinde ölüm varsa, doğası gereği güzel değil; <b>gerçek</b>tir.</p> <h2>Allah Neden Bizi Buraya Gönderdi?</h2> <p>Sürgün müydü bu? Yoksa bilinçle örülmüş bir oyun alanı mı?</p> <p>İnsanın yaratılışı, doğrudan cennette başlar. Ama sonra, düşer. Yani buraya iniş, yükselmek için bir başlangıç değil, <b>düşüşün kendisidir.</b></p> <p>O zaman sormak gerek: Bizi düşüren şey neydi? Bir meyve mi, bir yasak mı, yoksa <b>bilmek istememiz mi?</b></p> <h2>Dünya Gerçekten Kötü mü?</h2> <p>Hayır. Dünya <b>iyi ya da kötü değil</b>. Dünya <b>yansıtıcıdır</b>. Senin içindeki neyse, o yansır. İnsan kötüyse, dünya cehennem olur. İnsan iyiyse, dünya cennete benzer.</p> <p>Ama şu var: Bu dünya <b>hiçbir zaman huzur yeri olmadı.</b> Çünkü huzur, buranın vaadi değil. Huzur, bu acının ortasında gösterdiğin direnişin ödülüdür.</p> <h2>O Halde Gerçek Soru Şu:</h2> <p>Bu dünya neden kötü değil… <b>Sen bu kötülüğün neresindesin?</b></p> <p>Senin gözlerin neyi arıyor? Aklın neyi unutturmaya çalışıyor? Yüreğin neyi bastırıyor?</p> <p>Dünya senin kadar kötüdür. Senin kadar acımasız, senin kadar kayıtsızdır.</p> <h2>Ve Belki de...</h2> <p>Bu dünya, seni yutmak için değil, <b>içinden geçmen için yaratıldı.</b></p> <p>Çünkü bazen, en büyük iyilik en karanlık yerde direnmektir. Ve en kutsal şey, iyilik yaparken iyilik görmemektir.</p>