Roma'nın ortasında, sanki yanlışlıkla oraya bırakılmış gibi görünen bir taş kapı var: Porta Magica. Ama bu, sıradan bir kalıntı değil. Bu kapı, ne bir binaya açılır, ne de bir yere çıkar. Çünkü bu kapı, fiziksel bir yere değil, başka bir boyuta açılır.
Yüzeyde görülen taş oymalar, Latince ve İbranice karışımı yazılar, geometrik semboller ve alşimik simgelerle doludur. Bu yazılar, bildiğimiz anlamda okunmaz. Çünkü bu yazılar, zihni açmak için yazılmıştır. Harf değil, titreşim içerir.
Porta Magica Ne Zaman ve Neden Yapıldı?
Resmî tarihçeye göre, Porta Magica 17. yüzyılda Marquis Palombara tarafından inşa edildi. Ancak bu bilgi eksiktir. Çünkü kapı, var olan bir sembolik metnin üstüne oturtulmuştur. Palombara yalnızca bu yapının sahibidir, yaratıcısı değil.
O dönemde Avrupa’da Simyacılık en büyük sırlardan biriydi. Ama bu simyacılık altın üretmek değil, ruhî boyutları açmak içindi. Porta Magica, aslında bir tür “frekans anteni” olarak inşa edildi. İnsan bu kapının önünde belirli kelimeleri tekrar ettiğinde, zamanın dışına çıkabileceği düşünülüyordu.
Simyacı Guiseppe Borri’nin Gizemli Kayboluşu
Kapıya ilk işaret veren kişi, Guiseppe Francesco Borri adında saplantılı bir simyacıydı. 1650’lerde Porta Magica’nın inşa edildiği alanda birkaç gece boyunca tuhaf deneyler yaptığı kayıtlara geçti. Tanıklar, geceleri tuhaf ışıklar, düşük frekanslı uğultular ve taşların arasından çıkan sis gibi açıklanamaz olaylar bildirdi.
Bir sabah, Borri tüm eşyalarını ve kitaplarını bırakıp ortadan kayboldu. Ne cesedi bulundu, ne de izi. Geriye sadece şu cümle yazılıydı:
“Zamanın aktığı yönü kırdım. Artık geri dönmem.”
Kapının Üzerindeki Şifreler Ne Anlatıyor?
Kapının üstünde en çok dikkat çeken cümlelerden biri şudur:
“SI SEDES NON IS”
Bu cümle, iki farklı şekilde okunabilir:
- Normal: “Eğer oturursan gitmezsin.”
- Ters: “Eğer gitmezsen oturursun.”
Bu ters okuma, kapının yalnızca dışsal değil, içsel bir geçit olduğunu gösterir. Gitmek, fiziksel hareket değil, zihinsel dönüşümdür. Oturmak ise sabit kalmaktır, dönüşememektir. Yani bu kapı, ruhsal hazırlığı olmayanlara kendini açmaz.
Kapının Gerçek Fonksiyonu Ne?
Porta Magica, çeşitli eski metinlerde “uyandırıcı kapı” olarak geçer. Bu kapıdan fiziksel olarak geçmek mümkün değildir. Ama belirli zamanlarda, belirli gezegen hizalanmaları sırasında, kapının önünde yapılan özgül titreşimli kelime tekrarları ile bilinç “çıkış” yaşar.
Gerçekten Açıldı mı?
1772’de bir rahip olan Lorenzo Vitale, Porta Magica önünde gece dua ederken kayıplara karıştı. Günlüğünde şu satırlar bulundu:
“Kelimeler tamamlandığında, taşlar titredi. Gözlerimi kapadım, bir ses ‘artık buraya ait değilsin’ dedi.”
Yüzyıllar sonra, Mussolini döneminde kapının kaldırılması teklif edildi ama çalışan işçiler arasında 3 kişi delirdi. Kazı ekibinden birinin aklına takılan detay, kapının arkasına gizlenmiş olan dokuzgen taş bloktu. Bu taş, hiçbir analizde tespit edilemeyen bir madde içeriyordu ve sesi yuttuğu kaydedildi.
Ezoterik Metinlerde Porta Magica
Metin | Porta Magica’ya Atıf | Yorum |
---|---|---|
“Corpus Hermeticum” (gölge nüsha) | “Altın kapı Roma’da bekler, dokuz daire birleştikçe açılır.” | Kapı, sembolik olarak ruhsal merkezle bağlantıdır. |
“Zohar” (Kabalistik yorumlar) | “Roma’da bir taş konuşur. Onun kelimeleri gökte yankı bulur.” | Yıldızlarla hizalanan yapılar sadece fiziksel değildir. |
Porta Magica Nereye Açılır?
Kapının yönü, Sirius yıldızına doğru hizalanmıştır. Bu, sıradan değildir. Sirius, Antik Mısır’da ruhların yıldızı kabul edilirdi. Porta Magica, bu yıldıza dönük olarak insanın içindeki evreni açmayı amaçlar.
Ve Belki De…
Kapı hâlâ orada. Kimsenin geçemediği, ama herkesi içine çeken bir sessizlikle duruyor. Belki de asıl geçit taşlarda değil, taşlara bakan gözde açılır. Porta Magica’yı çözmek için onu anlamak değil, onunla rezonansa girmek gerekir.
Çünkü bu kapı şifreyle değil, uyanışla açılır.