Sabah alarm çaldı. Gözlerini açtın. Telefonu kontrol ettin. Yataktan kalktın. Gün başladı. Ama dur. Belki de yanlış yerden başladın.

Çünkü bu yazı, sana hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını söylemeyecek. Daha kötüsünü söyleyecek: Hiçbir şey asla düşündüğün gibi olmadı.

Görünüşte Gerçeklik: Saat Kaç?

Saat 07:45. Kahve içtin. Sokağa çıktın. İnsanlar yürüyor. Trafik var. Ama hiçbir şey tuhaf gelmiyor. Çünkü sistem çalışıyor. Gökyüzü gerçek. Toprak gerçek. İnsanlar gerçek. Ama sen hâlâ anlamadın:

Bütün bu gerçeklik hissi… sadece bir alışkanlık olabilir mi?

Rüyada olduğunu genellikle fark etmezsin. Çünkü içinde olduğun şey, o anda sana "gerçek gibi gelen şey"dir. Peki ya tam tersi?

Rüyalar Gerçekliği Taklit Etmiyor, Gerçeklik Rüyayı Taklit Ediyor Olabilir mi?

Lucid rüyada uçarsın, konuşursun, hissedersin. Ve uyanınca şöyle dersin: "Gerçek gibiydi." Ama şu an içinde olduğun bu hayat da, senin hatırladığın tüm rüyalar kadar sahici değil mi?

O hâlde neden rüyaya “rüya”, şu ana “gerçek” diyorsun? Sadece süre daha uzun diye mi? Sadece daha fazla insan aynı yerde diye mi? Yoksa sana bu şekilde tanımlandığı için mi?

Gerçeklik Testi Yoktur: Sadece Uyanma Korkusu Vardır

Bazı kabuslarda farkına varırsın: “Bu bir rüya.” Ve uyanmak istersin. Oysa bazı rüyalarda öylesine huzur vardır ki, uyanmak istemezsin. Bu sana tanıdık gelmedi mi?

Şu an içinde yaşadığın hayat… belki de o “uyandırılmak istenmeyen” rüya. Çünkü içinde anlamlar buldun. İnsanlar sevdin. Alışkanlıklar geliştirdin. Ama ya hepsi bir zihinsel simülasyonsa?

Bir Deney: Aynaya Bak

Rüyada aynaya baktığında yüzün bozulur. Değişir. Kayıyor gibi olur. Çünkü rüyada bilinç, stabil görsel üretimi sürdüremez. Şimdi kendine bir soru sor:

Bugün aynaya baktığında... yüzün sana gerçekten tanıdık mı geldi?

Bazen kendine yabancı hissedersin. Bazen bir gün, diğerlerinden farklı gelir. İşte bu anlar... sistemin çatladığı anlardır. Gerçeklik ilüzyonu kayar. Ve zihninde rüyadaki "o his" belirir: Ben burada ne yapıyorum?

Bilim Ne Diyor?

Kuantum bilinci teorisine göre, gerçeklik; gözlemle sabitlenir. Gözlemci yoksa, parçacık dalga hâlindedir. Bu ne demek?

Gerçeklik, sen baktıkça şekillenir. Tıpkı rüya gibi. Rüyada da sen bakarsın ve mekan oluşur. Soruyu tekrar soralım:

Sen gözünü kapattığında dünya yoksa, gözünü açtığında ne kadar var olabilir?

Ya Tersine Yaşıyorsan?

Belki geceleri rüya gördüğünü sandığın anlarda, aslında asıl gerçekliğe geçiyorsun. Ve sabah uyanınca, tekrar bir simülasyonun içine giriyorsun. Rüyada özgürsün, uçuyorsun, zaman yok. Gerçek hayatta alarm çalıyor, takvim çalışıyor, beden yavaş.

O hâlde hangisi daha gerçek?

Uyanış Yok, Dönüş Var

Bu yazı seni uyandırmak istemiyor. Bu yazı sana “belki zaten uyanıksın ama yanlış rüyadasın” demek istiyor. Belki bu yazıyı okuduğun an, sistemin sana verdiği gerçeklik perdesinde bir yırtık açıldı.

Ve şimdi soru netleşti:

Günlük hayat rüyaysa… ve rüyalar gerçekse… şu an hangisinin içinde olduğundan nasıl emin olacaksın?

Cevap bekleme. Çünkü belki zaten çoktan uyanmıştın. Ama kimse sana bunu söylemedi.