Sabah çalan alarm sesi. Aynı kıyafetler. Aynı çanta. Aynı servis. Aynı ziller, aynı sıralar, aynı kitaplar. Her gün, her yıl, aynı yapı içinde dönenip duran milyonlarca birey. Bu bir eğitim mi, yoksa sistematik bir tekrar mı?

Bu yazı, seni okula dair tüm bildiklerini silmeye zorlayacak. Çünkü sana verilen şeyin “eğitim” olup olmadığını sorguladığında, okul kelimesi hiç de masum görünmüyor.

Okul Nedir? Eğitim Nedir? Aynı Şey mi Sandın?

Okul; dört duvar arasında, belli saatlerde, önceden hazırlanmış bilgilerin mekanik olarak aktarıldığı bir yapıdır. Eğitim ise; bireyin düşünme, sorgulama, üretme ve içselleştirme süreçlerinin doğal sonucudur. Birisi seni biçimlendirmek ister, diğeri seni çözmene yardım eder.

Peki biz hangisini yaşıyoruz? Cevap, gözlerinin önünde duran sistemin kendisinde gizli. Bugün okul, büyük bir kopyalama merkezine dönüşmüş durumda. Fikir değil, format öğretiliyor. Merak değil, müfredat ezberletiliyor. Öğrenci değil, kullanıcı üretiliyor.

Sistemin Gerçek Amacı: Bilgi Mi, Uyum Mu?

Eğitim adı altında yapılan şeyin büyük bölümü aslında bireyi toplumsal kalıplara uydurmak için tasarlanmış bir dizi davranış eğitimi. Dikkat: Bilgi değil, davranış. Çünkü sistem için bilgili ama uyumsuz bir birey tehlikelidir. Oysa sorgulamayan ama kurallara uyan biri her zaman tercih edilir.

Bu yüzden okulda öğrenilmez; itaat edilir. Sorular değil, cevaplar ezberlenir. Merak eden değil, sınavda doğru seçenekleri işaretleyenler ödüllendirilir. Ve bu döngü, mezun olana kadar değil; emekli olana kadar sürer.

Okula Gitmek Eğitim Almak
Zil sesine göre hareket etmek İçsel ritmine göre öğrenmek
Sınavlar için bilgi ezberlemek Hayat için düşünme becerisi kazanmak
Notlarla ölçülmek Deneyimle şekillenmek
Kurallara göre şekil almak Sorularla kendi şeklini bulmak

Diploma: Bilginin Kanıtı mı, Uyumun Belgesi mi?

Mezun olduğunda bir diploma alırsın. O kağıt parçası, senin bilgili olduğunu değil, sistemin istediği şekilde davrandığını onaylar. Zamanında gelmiş, zamanında gitmiş, belirlenen sınavlardan geçmiş ve belirli yanlışları yapmamışsındır.

Ama sor: Gerçekten ne öğrendin? Kimin fikrini geliştirdin? Kendi düşüncene ne kattın? Yoksa sadece iyi formatlandığın için mi sana “başarılı öğrenci” denildi?

Merkezileştirilmiş Zihin: Herkes Aynı Soruyu Cevaplıyor

Binlerce öğrenci, aynı sorulara, aynı cevapları vermek üzere yetiştiriliyor. Bu bir eğitim değil; bu, bir düşünce biçimlendirme operasyonudur. Çünkü özgün düşünen birey, merkezi sistemi tehdit eder. Oysa okulda özgünlük değil, uygunluk ödüllendirilir.

Her şeyin cevabı dört seçenek arasında aranıyor. Ama hayat çoktan seçmeli değil. Hayat, bazen hiç seçeneği olmayan sorularla dolu. Ve o soruların cevabını okulda değil, hayatın içinde bulursun.

Eğitim Gerçekten Nerede Başlar?

Eğitim, sınıfın dışında başlar. Bir soruyu içselleştirdiğinde, merak ettiğinde, bir yanıtı ararken tüm ezberleri yıktığında başlar. Eğitim, not kağıtlarına değil, kalbine kazınan sorulardadır. Bir kitabı bitirdiğinde değil, bir fikri tartıştığında öğrenmeye başlarsın.

Bu yüzden bugün “okula gitmek” eylemi ile “eğitim almak” durumu birbirine en uzak kardeşler gibi duruyor. Okula gidiyorsun. Ama ne kadar öğreniyorsun? Yoksa sadece sistemin seni şekillendirmesine izin mi veriyorsun?

Son Cümle

Belki de mesele şu: Okula gitmek, sistemin seni eğittiğini sanmasıdır. Gerçek eğitim ise senin o sistemden sıyrılıp kendi sorularını sormanla başlar. Şimdi sor: Bugüne kadar kaç kere gerçekten bir şey öğrendin ve o bilgi seni değiştirdi?

<p>Sabah çalan alarm sesi. Aynı kıyafetler. Aynı çanta. Aynı servis. Aynı ziller, aynı sıralar, aynı kitaplar. Her gün, her yıl, aynı yapı içinde dönenip duran milyonlarca birey. Bu bir eğitim mi, yoksa sistematik bir tekrar mı?</p> <p>Bu yazı, seni okula dair tüm bildiklerini silmeye zorlayacak. Çünkü sana verilen şeyin “eğitim” olup olmadığını sorguladığında, okul kelimesi hiç de masum görünmüyor.</p> <h2>Okul Nedir? Eğitim Nedir? Aynı Şey mi Sandın?</h2> <p>Okul; dört duvar arasında, belli saatlerde, önceden hazırlanmış bilgilerin mekanik olarak aktarıldığı bir yapıdır. Eğitim ise; bireyin düşünme, sorgulama, üretme ve içselleştirme süreçlerinin doğal sonucudur. Birisi seni biçimlendirmek ister, diğeri seni çözmene yardım eder.</p> <p>Peki biz hangisini yaşıyoruz? Cevap, gözlerinin önünde duran sistemin kendisinde gizli. Bugün okul, büyük bir kopyalama merkezine dönüşmüş durumda. Fikir değil, format öğretiliyor. Merak değil, müfredat ezberletiliyor. Öğrenci değil, kullanıcı üretiliyor.</p> <h2>Sistemin Gerçek Amacı: Bilgi Mi, Uyum Mu?</h2> <p>Eğitim adı altında yapılan şeyin büyük bölümü aslında bireyi toplumsal kalıplara uydurmak için tasarlanmış bir dizi davranış eğitimi. Dikkat: Bilgi değil, davranış. Çünkü sistem için bilgili ama uyumsuz bir birey tehlikelidir. Oysa sorgulamayan ama kurallara uyan biri her zaman tercih edilir.</p> <p>Bu yüzden okulda öğrenilmez; itaat edilir. Sorular değil, cevaplar ezberlenir. Merak eden değil, sınavda doğru seçenekleri işaretleyenler ödüllendirilir. Ve bu döngü, mezun olana kadar değil; emekli olana kadar sürer.</p> <table border="1" cellpadding="8" cellspacing="0"> <tbody> <tr> <th>Okula Gitmek</th> <th>Eğitim Almak</th> </tr> <tr> <td>Zil sesine göre hareket etmek</td> <td>İçsel ritmine göre öğrenmek</td> </tr> <tr> <td>Sınavlar için bilgi ezberlemek</td> <td>Hayat için düşünme becerisi kazanmak</td> </tr> <tr> <td>Notlarla ölçülmek</td> <td>Deneyimle şekillenmek</td> </tr> <tr> <td>Kurallara göre şekil almak</td> <td>Sorularla kendi şeklini bulmak</td> </tr> </tbody> </table> <h2>Diploma: Bilginin Kanıtı mı, Uyumun Belgesi mi?</h2> <p>Mezun olduğunda bir diploma alırsın. O kağıt parçası, senin bilgili olduğunu değil, sistemin istediği şekilde davrandığını onaylar. Zamanında gelmiş, zamanında gitmiş, belirlenen sınavlardan geçmiş ve belirli yanlışları yapmamışsındır.</p> <p>Ama sor: Gerçekten ne öğrendin? Kimin fikrini geliştirdin? Kendi düşüncene ne kattın? Yoksa sadece iyi formatlandığın için mi sana “başarılı öğrenci” denildi?</p> <h2>Merkezileştirilmiş Zihin: Herkes Aynı Soruyu Cevaplıyor</h2> <p>Binlerce öğrenci, aynı sorulara, aynı cevapları vermek üzere yetiştiriliyor. Bu bir eğitim değil; bu, bir düşünce biçimlendirme operasyonudur. Çünkü özgün düşünen birey, merkezi sistemi tehdit eder. Oysa okulda özgünlük değil, uygunluk ödüllendirilir.</p> <p>Her şeyin cevabı dört seçenek arasında aranıyor. Ama hayat çoktan seçmeli değil. Hayat, bazen hiç seçeneği olmayan sorularla dolu. Ve o soruların cevabını okulda değil, hayatın içinde bulursun.</p> <h2>Eğitim Gerçekten Nerede Başlar?</h2> <p>Eğitim, sınıfın dışında başlar. Bir soruyu içselleştirdiğinde, merak ettiğinde, bir yanıtı ararken tüm ezberleri yıktığında başlar. Eğitim, not kağıtlarına değil, kalbine kazınan sorulardadır. Bir kitabı bitirdiğinde değil, bir fikri tartıştığında öğrenmeye başlarsın.</p> <p>Bu yüzden bugün “okula gitmek” eylemi ile “eğitim almak” durumu birbirine en uzak kardeşler gibi duruyor. Okula gidiyorsun. Ama ne kadar öğreniyorsun? Yoksa sadece sistemin seni şekillendirmesine izin mi veriyorsun?</p> <h2>Son Cümle</h2> <p>Belki de mesele şu: Okula gitmek, sistemin seni eğittiğini sanmasıdır. Gerçek eğitim ise senin o sistemden sıyrılıp kendi sorularını sormanla başlar. Şimdi sor: Bugüne kadar kaç kere gerçekten bir şey öğrendin ve o bilgi seni değiştirdi?</p>