Birisinin adı anıldığında içini bir ürperti kaplar. Bir cümle duyarsın: "Onun üzerinde büyü varmış." Ya da şöyle fısıldanır kulağına: "Bunu kara kaplı kitaptan okumuşlar."

Göz göze bile gelmeden insanların hayatını karartabilecek bir güç… Gerçek mi, efsane mi, korkunun surete bürünmüş hali mi? Büyü gerçekten var mı?

1. Başlangıç: Harut ve Marut’un Sessizliği

Kur’an’da Bakara Suresi’nde geçen iki isim: Harut ve Marut. Babil’de insanlara büyüyü öğrettikleri söylenir. Ama dikkat: Onlar büyüyü öğretirken şu uyarıyı yaparlar: “Biz fitneyiz, sakın inkâr etme ama bizi de deneme.”

Yani büyü yasaktır ama bilinir. Bilgi yasaklanmaz. Sadece sınanır.

Bu bilgi insanlara verilmiş. Ama ne için? Korunmak için mi? Yoksa birbirlerine üstünlük kurmaları için mi? Belki de iki melek, sadece insanların ahlakını test ediyordu.

2. Kara Kaplı Kitap Gerçek Mi?

Tarihte farklı coğrafyalarda, büyüyle ilgili kara kaplı kitaplar olduğu iddia edilmiştir. En meşhurlarından biri: Kitabü’l-Ahvâl, Grimoire, ve Türk halk anlatılarında geçen “Büyük Kara Kitap.”

Bu kitapların içinde ruh çağırma, büyü bozma, kişiye bağlılık sağlama, hastalık gönderme gibi işlemlerin tarifleri olduğu söylenir. Ama dikkat çekici olan şu: Bu kitaplar ortalıkta dolaşmaz. Yalnızca “bilenin bildiği” şeylerdir. Çünkü bu kitaplara göre bilgi, güçtür. Ama güç, herkese verilmez.

3. Dinler Büyüye Nasıl Bakıyor?

Tüm semavi dinlerde büyü, kesin çizgilerle yasaklanmıştır.

  • İslam’da büyü yapmak ve yaptırmak büyük günah sayılır.
  • Hristiyanlıkta büyü, şeytani bir yoldur. Orta Çağ’da büyücülükle suçlanan binlerce kadın yakılmıştır.
  • Yahudilikte ise Kabala gibi mistik öğretiler bulunur ama bu bilgilerin halktan gizlenmesi emredilir.

Yani dinler, büyünün varlığını inkar etmez. Sadece kullanımını yasaklar. Büyü, bir şeytan kapısı olarak görülür. Bir kere açıldı mı, geri dönüşü olmayabilir.

4. Bilim Büyüye Ne Der?

Bilim, gözle görülmeyen, ölçülemeyen her şeyi kabul etmemeye programlıdır. Ama bu, onların olmadığını ispatlamaz. Sadece henüz ölçülemediğini gösterir.

Parapsikoloji denen bir alan vardır. Telekinezi, zihin gücü, psişik etkiler burada incelenir. Ama akademik dünya bu alana mesafeli yaklaşır. Çünkü deney tekrarlanamazsa, bilim sessiz kalır.

Yani bilim “büyü yoktur” demez. “Biz bunu henüz anlamıyoruz” demekle yetinir. Ama bazı bilim insanları gizli gizli büyünün algoritmasını aramaya çalışır. Kimse konuşmaz ama herkes merak eder.

5. Büyücüler Gerçekten Var mı? Para Karşılığı Büyü Yapılır mı?

Bugün bir sokakta yürürken tabelasında şu yazan biriyle karşılaşman mümkün: “Büyü bozulur, sevdiğini kendine bağlat”

Ama bunların çoğu sahtekârdır. Acılı insanların zayıf anlarını sömürürler. Para alır, umut satarlar.

Ama hepsi mi sahte? Bazı köylerde, bazı bölgelerde kendini açık etmeyen ama bilinen insanlar vardır. Onlara açıkça büyücü denmez. Ama “o bilir” denir. Sözle tarif edilmez ama herkes bilir.

Gerçek büyü yapanlar, kendilerini “büyücüyüm” diye tanıtmaz. Çünkü bilen susar. Susmayan bilmez.

6. Tarih Ne Diyor? Yüzyıllar Boyunca Büyünün İzleri

Antik Mısır’da rahipler aynı zamanda büyü ustasıydı. Tabletlerde kehanetler ve semboller vardı.

Orta Çağ Avrupa’sında büyücülükle suçlanan kadınlar yakıldı. Aslında çoğu yalnız yaşayan, şifalı otlar bilen, farklı düşünen insanlardı.

Türkler arasında da “ocaklı” insanlar, halk arasında gizemli bilgilere sahip kişilerdi. Üfürükçü denilenler, cinlerle konuştuğunu söyleyenler… Bunların hepsi büyünün halk hafızasındaki izleriydi.

7. Peki Gerçekten Büyü Var Mı?

Bu yazının sonunda seni tatmin edecek net bir cevap vermeyeceğim. Çünkü asıl mesele bu değil.

Asıl mesele şu: Büyü varsa, sen onunla ne yaparsın? Yoksa, neden binlerce yıldır insanlar var olduğuna inansın?

Büyü belki de gerçeğin başka bir yüzüdür. Görülmeyeni görme yetisidir. Ama herkes taşıyamaz.

O yüzden büyüden korkulur. Çünkü kontrol edilemeyen güç, insana gücünü değil zayıflığını hatırlatır.

Ve belki de büyü, hiç olmadı… Ama biz ona çok inanmak istediğimiz için, gerçek oldu.

<p>Birisinin adı anıldığında içini bir ürperti kaplar. Bir cümle duyarsın: "Onun üzerinde büyü varmış." Ya da şöyle fısıldanır kulağına: "Bunu kara kaplı kitaptan okumuşlar."</p> <p>Göz göze bile gelmeden insanların hayatını karartabilecek bir güç… Gerçek mi, efsane mi, korkunun surete bürünmüş hali mi? Büyü gerçekten var mı?</p> <h2>1. Başlangıç: Harut ve Marut’un Sessizliği</h2> <p>Kur’an’da Bakara Suresi’nde geçen iki isim: Harut ve Marut. Babil’de insanlara büyüyü öğrettikleri söylenir. Ama dikkat: Onlar büyüyü öğretirken şu uyarıyı yaparlar: “Biz fitneyiz, sakın inkâr etme ama bizi de deneme.”</p> <p>Yani büyü yasaktır ama bilinir. Bilgi yasaklanmaz. Sadece sınanır.</p> <p>Bu bilgi insanlara verilmiş. Ama ne için? Korunmak için mi? Yoksa birbirlerine üstünlük kurmaları için mi? Belki de iki melek, sadece insanların ahlakını test ediyordu.</p> <h2>2. Kara Kaplı Kitap Gerçek Mi?</h2> <p>Tarihte farklı coğrafyalarda, büyüyle ilgili kara kaplı kitaplar olduğu iddia edilmiştir. En meşhurlarından biri: Kitabü’l-Ahvâl, Grimoire, ve Türk halk anlatılarında geçen “Büyük Kara Kitap.”</p> <p>Bu kitapların içinde ruh çağırma, büyü bozma, kişiye bağlılık sağlama, hastalık gönderme gibi işlemlerin tarifleri olduğu söylenir. Ama dikkat çekici olan şu: Bu kitaplar ortalıkta dolaşmaz. Yalnızca “bilenin bildiği” şeylerdir. Çünkü bu kitaplara göre bilgi, güçtür. Ama güç, herkese verilmez.</p> <h2>3. Dinler Büyüye Nasıl Bakıyor?</h2> <p>Tüm semavi dinlerde büyü, kesin çizgilerle yasaklanmıştır.</p> <ul> <li>İslam’da büyü yapmak ve yaptırmak büyük günah sayılır.</li> <li>Hristiyanlıkta büyü, şeytani bir yoldur. Orta Çağ’da büyücülükle suçlanan binlerce kadın yakılmıştır.</li> <li>Yahudilikte ise Kabala gibi mistik öğretiler bulunur ama bu bilgilerin halktan gizlenmesi emredilir.</li> </ul> <p>Yani dinler, büyünün varlığını inkar etmez. Sadece kullanımını yasaklar. Büyü, bir şeytan kapısı olarak görülür. Bir kere açıldı mı, geri dönüşü olmayabilir.</p> <h2>4. Bilim Büyüye Ne Der?</h2> <p>Bilim, gözle görülmeyen, ölçülemeyen her şeyi kabul etmemeye programlıdır. Ama bu, onların olmadığını ispatlamaz. Sadece henüz ölçülemediğini gösterir.</p> <p>Parapsikoloji denen bir alan vardır. Telekinezi, zihin gücü, psişik etkiler burada incelenir. Ama akademik dünya bu alana mesafeli yaklaşır. Çünkü deney tekrarlanamazsa, bilim sessiz kalır.</p> <p>Yani bilim “büyü yoktur” demez. “Biz bunu henüz anlamıyoruz” demekle yetinir. Ama bazı bilim insanları gizli gizli büyünün algoritmasını aramaya çalışır. Kimse konuşmaz ama herkes merak eder.</p> <h2>5. Büyücüler Gerçekten Var mı? Para Karşılığı Büyü Yapılır mı?</h2> <p>Bugün bir sokakta yürürken tabelasında şu yazan biriyle karşılaşman mümkün: “Büyü bozulur, sevdiğini kendine bağlat”</p> <p>Ama bunların çoğu sahtekârdır. Acılı insanların zayıf anlarını sömürürler. Para alır, umut satarlar.</p> <p>Ama hepsi mi sahte? Bazı köylerde, bazı bölgelerde kendini açık etmeyen ama bilinen insanlar vardır. Onlara açıkça büyücü denmez. Ama “o bilir” denir. Sözle tarif edilmez ama herkes bilir.</p> <p>Gerçek büyü yapanlar, kendilerini “büyücüyüm” diye tanıtmaz. Çünkü bilen susar. Susmayan bilmez.</p> <h2>6. Tarih Ne Diyor? Yüzyıllar Boyunca Büyünün İzleri</h2> <p>Antik Mısır’da rahipler aynı zamanda büyü ustasıydı. Tabletlerde kehanetler ve semboller vardı.</p> <p>Orta Çağ Avrupa’sında büyücülükle suçlanan kadınlar yakıldı. Aslında çoğu yalnız yaşayan, şifalı otlar bilen, farklı düşünen insanlardı.</p> <p>Türkler arasında da “ocaklı” insanlar, halk arasında gizemli bilgilere sahip kişilerdi. Üfürükçü denilenler, cinlerle konuştuğunu söyleyenler… Bunların hepsi büyünün halk hafızasındaki izleriydi.</p> <h2>7. Peki Gerçekten Büyü Var Mı?</h2> <p>Bu yazının sonunda seni tatmin edecek net bir cevap vermeyeceğim. Çünkü asıl mesele bu değil.</p> <p>Asıl mesele şu: Büyü varsa, sen onunla ne yaparsın? Yoksa, neden binlerce yıldır insanlar var olduğuna inansın?</p> <p>Büyü belki de gerçeğin başka bir yüzüdür. Görülmeyeni görme yetisidir. Ama herkes taşıyamaz.</p> <p>O yüzden büyüden korkulur. Çünkü kontrol edilemeyen güç, insana gücünü değil zayıflığını hatırlatır.</p> <p>Ve belki de büyü, hiç olmadı… Ama biz ona çok inanmak istediğimiz için, gerçek oldu.</p>