Yukarıya bakarsın, gökyüzü vardır. Yıldızlar, gezegenler, galaksiler… Sonra dersin ki: "İnsan aya gitti." Ama ardından şöyle bir düşünce belirir: "Gerçekten mi?"

Kur’an’da bir ayet vardır ki, okuyan herkesin zihninde bir kıvılcım oluşturur:

"Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin uçlarına geçip gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin! Ancak bir sultan (bir güç) olmadan geçemezsiniz."Rahman Suresi, 33. Ayet

Ve bazı alimler bu ayeti şöyle yorumlar: "İnsan, Allah’ın izni ve teknolojik bir güç olmadan bu katmanı geçemez." Bazılarıysa daha da radikal: "Bu sistem kapalıdır. İçine dıştan bir şey giremez, dışına da çıkılamaz."

Gökleri Kuşatan Bir Kalkan mı Var?

Bilim dünyası da bir "kalkan"dan bahseder: Van Allen Radyasyon Kuşakları. 1958 yılında keşfedilen bu kuşaklar, Dünya’yı yüksek enerjili parçacıklardan korur. Meteorlar, kozmik ışınlar, zararlı radyasyon… Hepsi bu elektromanyetik katmanda büyük ölçüde filtrelenir veya yönlendirilir.

Eğer bu kuşaklar olmasaydı: - Dünya’daki yaşam çok daha savunmasız olurdu. - Atmosfere her an taş yağardı. Ama şimdi soralım: Bu kuşak gerçekten "geçilebilir" mi?

NASA Diyor ki: "Evet, Geçtik"

1969’da Ay’a gidildiği söyleniyor. Astronotlar bu kuşakları geçti. Ama işin ilginç yanı, NASA'nın kendi açıklamalarında şu satırlar yer alıyor:

"Van Allen kuşaklarından geçerken radyasyon oldukça yüksektir. Bu bölge hâlâ detaylı inceleniyor. Uzay araçlarımızı gelecekteki görevlerde bu radyasyona karşı nasıl koruyacağımızı test ediyoruz."

Ama dikkat: "Gelecekteki görevlerde" diyorlar. Peki o zaman geçmişte nasıl geçildi? Ay’a 1969’da gidildi, ama 2024'te hâlâ "teknolojimiz yeterli değil" mi deniyor? Bir şeyler ters mi?

Şüphe Yaratan Noktalar

  • Ay yolculuklarında neden hâlâ HD video yok?
  • Ay yüzeyinde neden hâlâ üs kurulmadı?
  • Mars’a gitme vaatleri sürekli erteleniyor. Hep "20 yıl sonra" deniyor.
  • Dünya’ya çarpan büyük bir meteor neden hiç olmadı?
  • Uluslararası Uzay İstasyonu hep düşük yörüngede; neden daha ileri gidilmiyor?

Kapalı Sistem Teorisi: "Dome" Varsa?

Bazı yorumculara göre, Dünya'nın çevresi kubbe benzeri bir yapıyla çevrilidir. Bu yapı sadece fiziksel değil, enerji düzeyinde de geçirimsizdir. Bu görüşe göre:

  • Uzaya çıkış denemeleri bir noktadan sonra "simülasyon"dur.
  • Ay’a inişler film stüdyosunda çekilmiş olabilir.
  • Uzay görevleri toplum mühendisliğinin parçasıdır.

Bu görüşlerin "komplo teorisi" olarak yaftalanması, onların yanlış olduğu anlamına gelmez. Belki de bazı teoriler, doğru oldukları için gürültüyle bastırılır.

Kur’an’daki Ayetle Bilim Arasında Benzerlik Var mı?

Kur’an’da göğün "korunmuş bir tavan" olduğundan söz edilir:

"Biz gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık."Enbiya Suresi, 32. Ayet

Bilim de der ki: Van Allen kuşakları, atmosfer, manyetik alan... Dünya çok katmanlı bir koruma kalkanı içindedir. Yani "dıştan bir şeyin girmesi" de, "içten bir şeyin çıkması" da kolay değildir.

Ve Belki de Asıl Soru Şu:

Biz gerçekten "dışarı" çıktık mı? Yoksa bize dışarının hayali mi verildi? İnsanlık sonsuzluğu ararken, belki de hâlâ kabında dolaşıyor olabilir mi?

Gerçek dışarıda mı? Yoksa dışarısı bile içeride mi?

Gökyüzü Belki de Sandığımızdan Daha Katı

Kur’an’dan gelen "izin olmadan çıkılamaz" uyarısı, bilimin "radyasyon geçilemezliği" ile kesişiyor. Ve uzaya çıktık denilen yüzyılda hâlâ "neden tam çıkamıyoruz" sorusu cevap bulamıyor.

Belki de gökyüzü, sandığımızdan daha yakın ve daha kapalı. Ve insanlık hâlâ duvarları görünmeyen bir kürenin içinde sonsuzluğu arıyor olabilir.