Bir an için düşün Oturduğun yerde elinle dokunmadan bir kaşığı bükebildiğini. Ya da kalemi oynattığını. Belki de önündeki zarın sayılarını sadece düşünerek değiştirdiğini İmkânsız mı geliyor? Ama ya değilse?
Telekinezi Nedir?
Kelime kökeniyle başlayalım: Tele = uzak, kinezi = hareket Yani zihin gücüyle, fiziksel temasta bulunmadan nesneleri oynatmak, şekil değiştirmek ya da hareket ettirmek.
Peki bu bir illüzyon mu, sahtekârlık mı yoksa bilimin henüz çözemediği bir alan mı?
Matrix Filminde Neo Neyi Öğrendi?
Filmde küçük çocuk kaşığı bükmeden önce Neoya şöyle der: Kaşığı bükmeye çalışma. Bu imkânsız. Gerçek şu ki: Kaşık yok. Yalnızca kendini bükersin.
İşte bu cümle, telekineziyi anlamak için anahtardır. Belki mesele kaşığı bükmek değil, gerçekliği algılayış biçimini bükmektir.
Bilim Ne Diyor? Fizikçiler Neden Kararsız?
Modern fizikçilerin çoğu telekinezinin fizik yasalarına aykırı olduğunu savunur. Ama bazıları ise kapıyı açık bırakır. Özellikle kuantum dolanıklık, gibi konular hâlâ tartışmalı.
- Kuantum fiziğinde parçacıklar, gözlenene kadar muhtemel haldedir.
- Gözlemci, sonucu etkileyebilir.
- O zaman gözlemci sadece izleyen değilse, yaratıcı da olabilir mi?
İşte bu, bazı bilim insanlarının telekineziyi tamamıyla reddetmek bilimsel değil demesine neden olur. Çünkü bilim, henüz bilmediğine yok diyemez.
Laboratuvarlarda Gerçekten Kaşık Büküldü mü?
Evet. En azından öyle iddia ediliyor. Stanford Üniversitesinde yapılan bir dizi deneyde, bazı katılımcılar belirli nesneleri düşünce gücüyle etkilediklerini söylediler. Bazı anormal veri sapmaları ölçüldü. Ama tekrarlanabilirliği zayıftı.
Aynı şekilde, Parapsikoloji Vakfı tarafından 70li yıllarda yapılan testlerde, bazı bireyler yüksek odaklanma anlarında metal bükülmeleri yaşadı. Ama bu testlerin hiçbiri %100 bilimsel standartları karşılayamadı.
Bir Teori: Bilinç, Maddenin Kodunu Çözebilir
Şimdi gelelim aklı karıştıracak teoriye: Eğer madde bir veri ise (yani atomlar, frekanslar, titreşimler), ve bilinç de bu sistemin dışından gelen bir komut ise, o zaman tıpkı bir bilgisayara kod yazmak gibi, maddeye komut verilebilir mi?
Yani masa sandalyeden yapılmış değil de, algıdan oluşmuşsa o zaman onu değiştirmek için fiziksel kuvvet değil, kodla oynamak gerekir.
Telekineziyi Gerçekten Yapanlar Var mı?
En çok bilinen isim: Uri Geller Onlarca yıl boyunca televizyonlarda kaşık bükme gösterileri yaptı. Eleştirildi, yalanlandı, savunuldu. Ama şu kesin: Yaptıkları bilim insanlarını bile ikiye böldü.
Ayrıca, Hindistan ve Tibette bazı manastırlarda zihinle hareket eğitimi verildiği, bazı meditasyon ustalarının taşı havaya kaldırdığı iddia edilir. Ama bunlar kayıt altına alınmamış, batı bilimi tarafından onaylanmamış olaylardır.
Ve Belki de Asıl Soru Şu:
Telekinezi gerçekten mümkün değilse bile, neden bu kadar çok insan onun mümkün olduğuna inanıyor? Belki de bu bir ihtiyaç. Kontrol edemediğimiz bir dünyada, zihinle bile olsa bir şeyleri hareket ettirme hayali...
Ama ya gerçekten mümkündeyse? Ya Matrix sadece bir film değilse? Ya da sen şu an bu yazıyı okurken kaşını hafifçe oynattıysan ama fark etmediysen?
Gerçeklik Zihinsel Olabilir
Telekinezi, bilim için hâlâ şüpheli. Ama felsefe için: Mümkün. Kuantum için: Muallakta. Zihin için: Belki de her zaman oradaydı.
Belki mesele kaşığı bükmek değil, onu bükmeye gerek olmadığını fark etmektir.
<p>Bir an için düşün Oturduğun yerde elinle dokunmadan bir kaşığı bükebildiğini. Ya da kalemi oynattığını. Belki de önündeki zarın sayılarını sadece düşünerek değiştirdiğini İmkânsız mı geliyor? Ama ya değilse?</p> <h2>Telekinezi Nedir?</h2> <p>Kelime kökeniyle başlayalım: Tele = uzak, kinezi = hareket Yani zihin gücüyle, fiziksel temasta bulunmadan nesneleri oynatmak, şekil değiştirmek ya da hareket ettirmek.</p> <p>Peki bu bir illüzyon mu, sahtekârlık mı yoksa bilimin henüz çözemediği bir alan mı?</p> <h2>Matrix Filminde Neo Neyi Öğrendi?</h2> <p>Filmde küçük çocuk kaşığı bükmeden önce Neoya şöyle der: Kaşığı bükmeye çalışma. Bu imkânsız. Gerçek şu ki: Kaşık yok. Yalnızca kendini bükersin.</p> <p>İşte bu cümle, telekineziyi anlamak için anahtardır. Belki mesele <strong>kaşığı bükmek değil</strong>, gerçekliği algılayış biçimini bükmektir.</p> <h2>Bilim Ne Diyor? Fizikçiler Neden Kararsız?</h2> <p>Modern fizikçilerin çoğu telekinezinin fizik yasalarına aykırı olduğunu savunur. Ama bazıları ise kapıyı açık bırakır. Özellikle <strong>kuantum dolanıklık</strong>, gibi konular hâlâ tartışmalı.</p> <ul> <li>Kuantum fiziğinde parçacıklar, gözlenene kadar muhtemel haldedir.</li> <li>Gözlemci, sonucu etkileyebilir.</li> <li>O zaman gözlemci sadece izleyen değilse, yaratıcı da olabilir mi?</li> </ul> <p>İşte bu, bazı bilim insanlarının telekineziyi tamamıyla reddetmek bilimsel değil demesine neden olur. Çünkü bilim, henüz bilmediğine yok diyemez.</p> <h2>Laboratuvarlarda Gerçekten Kaşık Büküldü mü?</h2> <p>Evet. En azından öyle iddia ediliyor. Stanford Üniversitesinde yapılan bir dizi deneyde, bazı katılımcılar belirli nesneleri <strong>düşünce gücüyle etkilediklerini</strong> söylediler. Bazı anormal veri sapmaları ölçüldü. Ama tekrarlanabilirliği zayıftı.</p> <p>Aynı şekilde, <strong>Parapsikoloji Vakfı</strong> tarafından 70li yıllarda yapılan testlerde, bazı bireyler yüksek odaklanma anlarında metal bükülmeleri yaşadı. Ama bu testlerin hiçbiri %100 bilimsel standartları karşılayamadı.</p> <h2>Bir Teori: Bilinç, Maddenin Kodunu Çözebilir</h2> <p>Şimdi gelelim aklı karıştıracak teoriye: Eğer madde bir veri ise (yani atomlar, frekanslar, titreşimler), ve bilinç de bu sistemin dışından gelen bir komut ise, o zaman tıpkı bir bilgisayara kod yazmak gibi, <strong>maddeye komut verilebilir mi?</strong></p> <p>Yani masa sandalyeden yapılmış değil de, <strong>algıdan oluşmuşsa</strong> o zaman onu değiştirmek için fiziksel kuvvet değil, <strong>kodla oynamak gerekir.</strong></p> <h2>Telekineziyi Gerçekten Yapanlar Var mı?</h2> <p>En çok bilinen isim: <strong>Uri Geller</strong> Onlarca yıl boyunca televizyonlarda kaşık bükme gösterileri yaptı. Eleştirildi, yalanlandı, savunuldu. Ama şu kesin: Yaptıkları bilim insanlarını bile ikiye böldü.</p> <p>Ayrıca, Hindistan ve Tibette bazı manastırlarda zihinle hareket eğitimi verildiği, bazı meditasyon ustalarının <strong>taşı havaya kaldırdığı</strong> iddia edilir. Ama bunlar kayıt altına alınmamış, batı bilimi tarafından onaylanmamış olaylardır.</p> <h2>Ve Belki de Asıl Soru Şu:</h2> <p>Telekinezi gerçekten mümkün değilse bile, <strong>neden bu kadar çok insan onun mümkün olduğuna inanıyor?</strong> Belki de bu bir ihtiyaç. <strong>Kontrol edemediğimiz bir dünyada, zihinle bile olsa bir şeyleri hareket ettirme hayali...</strong></p> <p>Ama ya gerçekten mümkündeyse? Ya Matrix sadece bir film değilse? Ya da sen şu an bu yazıyı okurken kaşını hafifçe oynattıysan ama fark etmediysen?</p> <h2>Gerçeklik Zihinsel Olabilir</h2> <p>Telekinezi, bilim için hâlâ şüpheli. Ama felsefe için: Mümkün. Kuantum için: Muallakta. Zihin için: Belki de her zaman oradaydı.</p> <p>Belki mesele kaşığı bükmek değil, <strong>onu bükmeye gerek olmadığını fark etmektir.</strong></p>