Tarih 1711… Yer: Prut Nehri kıyıları. Bir tarafta Osmanlı ordusu, diğer tarafta Çar I. Petro (Deli Petro) ve yanında geleceğin çariçesi I. Katerina. Ve tam bu anda tarihin karanlık bir gecesinde, akıl almaz bir söylenti doğar:

“Katerina, Osmanlı Başveziri Baltacı Mehmet Paşa’nın çadırına girdi… Ve sabaha kadar orada kaldı.”

Ertesi sabah savaş bitmiş, Osmanlı zafer kazandığı hâlde barış imzalamıştı. Ama gerçekte ne olmuştu? Bu gece gerçekten yaşandı mı? Yoksa asırlar sonra ortaya atılan bir iftira mıydı, yoksa örtbas edilmiş bir gerçek mi?

Önce Tarihi Zemin: Prut Seferi (1711)

  • Osmanlı Ordusu: Baltacı Mehmet Paşa komutasında, güçlü ve galip pozisyonda
  • Rus Ordusu: Nehir kenarında kuşatılmış, yiyecek bitmiş, yardım yok
  • Diplomatik Kriz: İsveç Kralı XII. Karl Osmanlı topraklarında, Rusya’dan kaçıyor

Tüm şartlar Osmanlı’nın kesin zaferi yönündeyken, bir anda barış imzalandı. Prut Antlaşması ile Rusya, Azak Kalesi’ni verdi, ama Petro esir alınmadı. Peki neden?

İddialar: “O Gece Çadırda Ne Oldu?”

Birçok tarih dışı kaynak şunu iddia eder: Katerina, Çar’ın kurtuluşu için Osmanlı paşasının çadırına gizlice girdi. Gece boyunca “kadınlığını kullandı”, sabah Baltacı karar değiştirdi.

Bazılarına göre Katerina, yanında mücevher dolu sandıklarla gelmişti. Bazı rivayetlerde, aşk oyunları ve sarhoşluk sahneleri bile geçer. Ama… bunlar resmi kayıtlarda yoktur. Sadece söylenti. İyi ama neden bu kadar yaygınlaştı?

Tarihçilerin Yorumu: Romantizm mi, Siyasi Hamle mi?

Gerçekçi tarihçiler (örn. Hammer, İsmail Hakkı Uzunçarşılı) bu hikâyeyi reddeder. Derler ki:

  • Katerina o dönemde çar eşi bile değildi – Petro’nun sevgilisi, statüsüz bir kadındı
  • Osmanlı kampı çok sıkı koruma altındaydı – bir kadının gizlice girmesi imkânsız
  • Baltacı'nın kişiliği ve eğitimi – sert, disiplinli ve dindar bir devlet adamıydı

Ama… o hâlde neden zafer anında Petro bırakıldı? İşte bu sorunun cevabı hiçbir zaman net verilmedi.

Gerçek Sebep Ne Olabilirdi?

  1. Saray Baskısı: Sadrazam’ın İstanbul’dan emir aldığı ve barışa zorlandığı söylenir. Sultan III. Ahmet, Rusya’yla uzun savaş istemiyordu.
  2. Petro’nun Gizli Tehditleri: Petro’nun Osmanlı içindeki casusluk bilgilerini kullanarak tehditte bulunduğu iddia edilir.
  3. İngiliz-Fransız Diplomasisi: Avrupa’da dengeler bozulmasın diye Osmanlı’nın ilerlemesi dış güçlerce engellenmiş olabilir.

Ama Rivayetler Neden Hiç Bitmedi?

Çünkü halk, tarihte mantık dışı kararları çoğu zaman bir gizli “gece”yle açıklar. Bu hikâyeler anlatılır… çünkü bir şeylerin eksik olduğu hissedilir. Ve bu eksik parça, çoğu zaman romantikle doldurulur.

Bir Kadın, Bir Paşa, Bir Gece ve Bitmeyen Soru

Baltacı Mehmet Paşa gerçekten Katerina’yla bir gece geçirdi mi? Yoksa bu sadece, anlaşılması zor bir siyasi kararın halk diliyle açıklaması mıydı?

Belki de gerçek şu: O gece çadırda ne oldu bilmiyoruz… Ama sabah koca bir imparatorluk “kazandığı bir savaşı kaybetti.”

<p>Tarih 1711… Yer: Prut Nehri kıyıları. Bir tarafta Osmanlı ordusu, diğer tarafta Çar I. Petro (Deli Petro) ve yanında geleceğin çariçesi I. Katerina. Ve tam bu anda tarihin karanlık bir gecesinde, akıl almaz bir söylenti doğar:</p> <p><strong>“Katerina, Osmanlı Başveziri Baltacı Mehmet Paşa’nın çadırına girdi… Ve sabaha kadar orada kaldı.”</strong></p> <p>Ertesi sabah savaş bitmiş, Osmanlı zafer kazandığı hâlde barış imzalamıştı. Ama gerçekte ne olmuştu? Bu gece gerçekten yaşandı mı? Yoksa asırlar sonra ortaya atılan bir <em>iftira mıydı, yoksa örtbas edilmiş bir gerçek mi?</em></p> <h2>Önce Tarihi Zemin: Prut Seferi (1711)</h2> <ul> <li>Osmanlı Ordusu: Baltacı Mehmet Paşa komutasında, güçlü ve galip pozisyonda</li> <li>Rus Ordusu: Nehir kenarında kuşatılmış, yiyecek bitmiş, yardım yok</li> <li>Diplomatik Kriz: İsveç Kralı XII. Karl Osmanlı topraklarında, Rusya’dan kaçıyor</li> </ul> <p>Tüm şartlar Osmanlı’nın kesin zaferi yönündeyken, <strong>bir anda barış imzalandı.</strong> Prut Antlaşması ile Rusya, Azak Kalesi’ni verdi, ama Petro esir alınmadı. <strong>Peki neden?</strong></p> <h2>İddialar: “O Gece Çadırda Ne Oldu?”</h2> <p>Birçok tarih dışı kaynak şunu iddia eder: Katerina, Çar’ın kurtuluşu için Osmanlı paşasının çadırına gizlice girdi. <strong>Gece boyunca “kadınlığını kullandı”, sabah Baltacı karar değiştirdi.</strong></p> <p>Bazılarına göre Katerina, yanında mücevher dolu sandıklarla gelmişti. Bazı rivayetlerde, aşk oyunları ve sarhoşluk sahneleri bile geçer. Ama… bunlar resmi kayıtlarda yoktur. Sadece söylenti. <em>İyi ama neden bu kadar yaygınlaştı?</em></p> <h2>Tarihçilerin Yorumu: Romantizm mi, Siyasi Hamle mi?</h2> <p>Gerçekçi tarihçiler (örn. Hammer, İsmail Hakkı Uzunçarşılı) bu hikâyeyi reddeder. Derler ki:</p> <ul> <li><strong>Katerina o dönemde çar eşi bile değildi</strong> – Petro’nun sevgilisi, statüsüz bir kadındı</li> <li><strong>Osmanlı kampı çok sıkı koruma altındaydı</strong> – bir kadının gizlice girmesi imkânsız</li> <li><strong>Baltacı'nın kişiliği ve eğitimi</strong> – sert, disiplinli ve dindar bir devlet adamıydı</li> </ul> <p>Ama… <strong>o hâlde neden zafer anında Petro bırakıldı?</strong> İşte bu sorunun cevabı hiçbir zaman net verilmedi.</p> <h2>Gerçek Sebep Ne Olabilirdi?</h2> <ol> <li><strong>Saray Baskısı:</strong> Sadrazam’ın İstanbul’dan emir aldığı ve barışa zorlandığı söylenir. Sultan III. Ahmet, Rusya’yla uzun savaş istemiyordu.</li> <li><strong>Petro’nun Gizli Tehditleri:</strong> Petro’nun Osmanlı içindeki casusluk bilgilerini kullanarak tehditte bulunduğu iddia edilir.</li> <li><strong>İngiliz-Fransız Diplomasisi:</strong> Avrupa’da dengeler bozulmasın diye Osmanlı’nın ilerlemesi dış güçlerce engellenmiş olabilir.</li> </ol> <h2>Ama Rivayetler Neden Hiç Bitmedi?</h2> <p>Çünkü halk, tarihte mantık dışı kararları çoğu zaman bir <strong>gizli “gece”yle</strong> açıklar. Bu hikâyeler anlatılır… çünkü bir şeylerin eksik olduğu hissedilir. <em>Ve bu eksik parça, çoğu zaman romantikle doldurulur.</em></p> <h2>Bir Kadın, Bir Paşa, Bir Gece ve Bitmeyen Soru</h2> <p>Baltacı Mehmet Paşa gerçekten Katerina’yla bir gece geçirdi mi? Yoksa bu sadece, <strong>anlaşılması zor bir siyasi kararın halk diliyle açıklaması mıydı?</strong></p> <p><strong>Belki de gerçek şu: O gece çadırda ne oldu bilmiyoruz… Ama sabah koca bir imparatorluk “kazandığı bir savaşı kaybetti.” </strong></p>