Öyle pasaportunu alır, biletini keser, gidersin zannediyorsun değil mi? Vizeyi aldım, yaşarım, çalışırım, başvururum. Ne yazık ki dünya öyle çalışmıyor. Özellikle Singapur gibi, su damlası kadar küçük ama sistemleriyle devasa bir ülkede.

Bir ülke düşün, nüfusu İstanbul’un dörtte biri kadar ama ekonomik olarak milyarlarca doları yöneten bir akılla inşa edilmiş. Şimdi söyle: Sen o ülkenin vatandaşı olmak için gerçekten hazır mısın? Yoksa sadece temiz sokaklara, düşük suç oranına ve o lüks görünümlü havaalanına mı kandın?

1. Başvuru Yapmak: Evet, Ama Nasıl?

Singapur vatandaşlığına başvurmanın birkaç yolu var. Ama her yol, kendi içinde binlerce detaya bölünür. Yani “başvurdum, bekliyorum” diyemezsin. Çünkü Singapur bekleyenleri değil, sistemi önceden çözmüş olanları sever.

  • Singapur vatandaşı bir ebeveyne sahip olmak
  • Singapur’da doğmak (ama bu otomatik vatandaşlık anlamına gelmez)
  • En az 2 yıl ikamet ve iş yapıp, PR (Permanent Resident) statüsünü almak
  • Yatırım yoluyla vatandaşlık (ama bu bile sanıldığı kadar net değil)

Fark ettin mi? Hiçbir şey “direkt vatandaşlık” demiyor. Her şey, bir adım sonrayı tarif ediyor. Sistem seni bir süre izlemek, ölçmek, değerlendirmek istiyor. Çünkü Singapur vatandaşlık vermiyor, seçiyor.

2. PR Almak: Asıl Savaş Burada Başlar

Singapur’a gider gitmez “vatandaş olurum” düşüncesi çoğu kişinin kafasında dönüp durur. Ama ilk hedef PR olmaktır. Bu süreç bile başlı başına bir zeka oyunudur.

PR alabilmek için genellikle şu yollar izlenir:

  1. Employment Pass (EP) sahibi olarak en az 6 ay çalışmak
  2. Bağımsız iş kurmak ve başarılı olmak
  3. Yüksek eğitimli birey olarak üniversiteden sonra ülkede kalmak
  4. Singapur vatandaşıyla evlenmek (ama bu da garantili değildir)

PR alırsın. Sevinirsin. Ama unutmaman gereken bir şey vardır: PR, bir vaat değildir. O, sadece bir sınav giriş kartıdır.

3. Vatandaşlık Başvurusu: Nihai Dosyanın Gizemi

Eğer PR olarak en az 2 yıl geçirdiysen ve sistemin seni “yararlı” bulduğuna dair bir izlenim bıraktıysan, başvuru hakkı doğar. Ama burada işler yeniden karmaşıklaşır.

ICA (Immigration and Checkpoints Authority) başvuruları online alır. Ama kararlar, algoritmik değil sezgiseldir. Senin eğitim durumun, gelir seviyen, mesleğin, topluma katkın, Singapur’a olan bağlılığın ve “gelecekte faydalı olur mu?” ihtimalin bir arada değerlendirilir.

Bu öyle bir süreçtir ki; kimi başvurular 3 ayda onay alır, kimisi 3 yıl bekler. Neden? Çünkü sistem senin ne dediğine değil, ne yaptığını ne kadar içten yaptığını okur.

4. Peki Ya Askerlik? Gözden Kaçan Bir Tuzak

Singapur’da erkek bireyler için askerlik zorunludur. Eğer PR aldıysan ve çocukların varsa, onlar da bu zorunluluktan muaf değildir. İşin ironik tarafı; bu madde bazı ailelerin vatandaşlık kararını geri almasına neden olur.

Yani vatandaşlık alırsan, bu sadece senin pasaportuna değil, soyuna da işlemeye başlar. Sistemin seni sadece şu an değil, gelecek neslinle birlikte incelediğini unutma.

5. Yatırım Yoluyla Vatandaşlık: Paran Varsa Kolay mı?

Hayır. Singapur parayı sever ama parayı her eline geçirenle akraba olmaz. Global Investor Programme (GIP) adlı özel bir yatırım programı ile ülkeye ciddi yatırım yapanlar PR alabilir. Ama bu PR süreci de vatandaşlıkla sonuçlanmazsa, sistem seni sadece iş ortağı olarak görmeye devam eder.

Minimum 2.5 milyon Singapur Doları yatırımla başlayan bu program, yine ICA tarafından izlenir. Eğer ülke için gerçek katkı sağladığın görülmezse, bu yatırım sadece bir kira ödemesine dönüşür.

6. Reddedilme: Şeffaf Ama Sebepsiz

Singapur’un sistemleri dijitaldir, düzenlidir, sessiz çalışır. Ama bir başvurunun reddedilmesi hâlinde açıklama verilmez. Sadece “uygun görülmemiştir” gibi bir bildirim alırsın. Sebep sormak, itiraz etmek ya da ısrarla tekrar başvurmak sistem tarafından hoş karşılanmaz.

Aslında başvurun sadece reddedilmemiştir. Sanki “şu an seni beğenmedik ama değişebilirsin” gibi üstü kapalı bir mesaj da vardır.

7. Vatandaşlık Verildiğinde Ne Olur?

Artık Singapur’un bir ferdisin. Ama bu, sadece yeni bir pasaport değil, yepyeni bir zihin yapısıdır.

Vatandaş olduktan sonra bile sistem seni izlemeye devam eder. Devlete olan katkın, yurt dışındaki davranışların, Singapur’u nasıl temsil ettiğin hepsi not edilir. Çünkü bu ülke, seni vatandaş yaptıysa, artık senin üzerinden ülkesini dünyaya gösterir.

Ve Şimdi Soru: Gerçekten Vatandaşlık Mı İstiyorsun, Yoksa Sadece Uzak Bir Hayal Mi?

Singapur vatandaşı olmak için sadece belgeleri doldurmak yetmez. Sistem senin niyetini, sabrını, aidiyetini ve hatta kişisel disiplinini test eder.

Pasaportunu değil, zihnini tarar.

O yüzden son soru şu:

Gerçekten Singapur vatandaşı mı olmak istiyorsun, yoksa sadece "orada yaşasam güzel olurdu" hayalini mi giydiriyorsun sistemin üzerine?